2 Eylül 2009 Çarşamba

TERKEDEN

“Kimdi giden,
Kimdi kalangiden mi suçludur her zaman
Ne zaman başlar ayrılıklar
Dostluklar biter ne zaman”
Murathan Mungan

İki gündür yaşadıklarının özetini çıkar deseniz yukarda yazdığım dörtlükle başlardım ve susardım.Yukarda yazdığım dörtlük özetin fazlasıyla özeti oluyor çünkü.Aylardır görüşmediğiniz çok dil döktüğünüz ama suskunluğunu bir türlü kıramadığınız bir insan bir gün kendiliğinden konuşmaya başlayıp 24 saat geçmeden yeniden kendi suskunluğuna gömülürse tepkiniz ne olurdu.Sanırım ben biraz fazla sabırlı insanım hala dil döküyorum anlatması için.Bildiklerinizin canınızı acıtacağını bile bile gerçekleri duymak istemek nasıl bir şey bilen var mıdır aranızda .Ben artık bu duygunun nasıl bir şey olduğunu biliyorum.Terk eden giderken bana bu öğretiyi miras bıraktı çünkü birde düşüncelerimi.Oysa yemin etmiştim düşünmeyeceğim diye…

Aradan ne kadar zaman geçmiş olursa olsun haber aldığında canın hala aynı ateşte yanması buna sevgi deniyorsa eğer o ateşle yanalı yüzüncü günüm falan olmuştur şimdiye kadar…Birazda bilerek yanmak benimkisi gidenin suçu yok artık anlayabiliyorum bunu.Peki giden gitmişse neden geri döner neden yapar bunu geride bıraktığı insana.Artık sadece bu sorunun cevabının peşindeyim.Uykusuz kaldığım gecelerin sabahları bu sorunun cevabını veremiyor çünkü.Hani bir bilen olsa işte bu deyip huzura kavuşacağım belki yeniden.Ama şimdilik huzur çok uzaklardaki bir liman benim için.Yıllar önce dinlediğim bir şarkıyı yeniden keşfediyor gibiyim şimdi ve düşünüyorum da şarkıların değerini ve anlamlarını en çok böyle zamanlarda anlıyorum ben.Belki de bu yüzdendir benim için sözün bittiği yerde şarkılarının başlayışı.

Giden gidiyor sözler bitiyor yine .Ben yine bu gidişi seyrediyorum gidene dur diyecek kadar cesaretim yok çünkü ne olacak ki canım unuturum geçer.Unutsaydın arada geçen zamanda unuturdun kandırma kendini diyor içimdeki ses duymazdan geliyorum onu gidenin arkasından ne desen boştur çünkü hem giden suçlu değildir hiçbir zaman.O deneyen denerken yorulan ve bu yüzden gidendir .Sevemediği yada gittiği içinse gideni suçlayacak kanunsa daha icat edilmemiştir henüz.Yeter ki giden geri dönerse kalanın canı aynı yerden acımasın.Peki ya acırsa ne olur onun adı sevda olur yine ve ben biraz korkaklığımdan birazda sevilmediğim gerçeğini ezberlediğimden susarım.Söz bitip yerini müziğe bırakırken sabah olur herhangi bir şehirde.Ve ben herhangi bir şehrin sabahına uykulu bir gözle günaydın derim yeni umutlar ekerim yüreğime ya olursa diye.Şimdi söyle bakalım ey okur gerçekten giden mi suçludur her zaman yoksa gittiğini ve sevilmediğini bildiği halde umut eden kalanda da suç varmıdır…?

Hiç yorum yok: