31 Aralık 2006 Pazar

ULUSA SESLENİŞ




Efendim bir ulusa sesleniş konuşmasından merhabalar.Bugün hem bayram hem yeni yıl.Bu blogun yazarı bir noel baba bulamıycak kadar beceriksiz olduğu için noel babalık işi bana kaldı tabi.Neyse efendim ben derimki bu gün kimse içmesin.Günahtır efendim günah.Ama yinede siz bilirsainiz aramızda kalsın ben azda olsa bir şeyler içicem mesela.Aman canım ne yaparsanız yapın benim dememle olucak değil ya.Hepinize sağlık ve mutluluk dolu bir 2007 yılı diliyorum efendim.Sevgiyle ve mutlu kalın.207 hepinize uğur getirsin

Başbakanınız Garfield

30 Aralık 2006 Cumartesi

GÜZEL BİR SÖZ

"Sevmek sevdiğini mutlu görmektir".

Ne güzel bir sözdür ya işte gerçek sevgiyi anlatan bir söz bence.Yada ben kafayı yedim yoksa ne diye sevdiğim insanı sevdiği kıza açılması için cesaretlendiriyimki.Yok yok ben kesin delirdim günlük.Arkadaşların arayıpta yarın yılbaşına bize geliceklerini söylemesi beni olumsuz etkiledi herhalde.Boşver ya günlük yalnızlık iyidir sonuçta yalnız geldik bu dünyaya yalnızda gidicez.Gitmeden öncede elbet bir şekilde bende mutlu olurum herhalde dimi.

BEN İNSAN DEĞİLİM

Bugün arife ve hafta sonu.Kadınlar cemiyeti adını takdığım evimizde uyuyabildiğimiz tek hafta sonu ve bunu sonuna kadar değerlendirip 12'ye doğru kalkıyoruz.Annem Saddam Hüseyin asılmış diyor hadi canım diyorum.İdama karşıyımdır ama Saddam Hüseyin Kesinlikle asılsın dediğim insanların başında gelir kardeşime haberleri aç bakalım diyor Annem açıyor izlemeye koyuluyoruz.

Saddam hüseyin gerçekten asılmış tüm medya ve ben aynı düşüncedeyiz bu konuda hele şükür.Tüm dünya bunla çalkalanırken Türkiye bakıcısı tarafından dövülerek hastanelik edilen Çilem bebeği ve verdiği hayat mücadelesini konuşuyor.Bir süre sonra internetteki gazetede okuyorumki ölmüş.Minicik bedeni bakıcısının vücudunda sergilediği vahşete daha fazla dayanamdı demekki.Hep söylerim eğerki bunu yapanlara insan deniyorsa ben insan değilim vaz geçiyorum insanlığımdan.Daha ne kadar bebek anne baba yada bakıcı vahşetine maruz kalıcak kaç tecavüz olucak yada kaç yetiştirme yurdu skandalı ile çalkalanacak bu ülke bilemiyorum ne yazıkki.Anlamadığım bizim ülkedeki yetkililer görmüyormu bunu.Eminimki duyuyorlar ve kulaklarını tıkamayı seçiyorlar.İyide nereye kadar daha kaç masum çoçuk vahşete kurban gidicek yada gencecik insanlar önce tecavüze uğrayıp sonra adına namus cinayeti adı verilen bir cinayete kurban gidicek.Ben her sabah insan olduğumdan utanırken bu ülkede birileri keyifle başlıyor güne ve haberleri izlemeye.Bunlara yetkili deniyor ne yazıkki.Peki bu yetkililer ne zaman harekete geçicekler.Pardon onların tuzu kuruydu dimi.Kendi yakınlarına bir şey olmadıktan sonra ortalığı velveleye vermiyordu dimi bizimkiler.

Bugünde böyleydi işte.Yeni yıl ve kurbam bayramı öncesi neşenizi bozdum kusura bakmayın.Hepinize şimdiden iyi bayramlar iyi yıllar.Keşke dediğiniz herşey yeni yılda gerçek olsun.Sevgiyle ve mutlu kalın.

29 Aralık 2006 Cuma

KAZIM KOYUNCU'NUN ALBÜMÜ

Albümde Bulunan Şarkılar :

1.Hoşçakal (Beste:Kazım Koyuncu-Kemal Sahir Güler,Söz:Barış Pirhasan)

2.Yanlızlığı Anla (Beste:Tarık Sezer,Söz:Buğra Ebeoğlu

3.Askıda Yaşamak (Beste:Kazım Koyuncu,Söz:Atilla İlhan)

4.Dünyada Bir Yerdeyim (Besta Kazım Koyuncu,Söz:Kazım Koyuncu-Ali Elver)

5.Anılar Düştü Peşime (Beste-Söz:İlhan Yabantaş)

6.Yine Burada (Beste-Söz:İlhan Yabantaş)

7.Sürgün Başlar (Beste:Serkan Tuğ,Söz:Serkan Tuğ-Arzu Görücü Ceylan)

8.Ayrılık Şarkısı (Beste:Hüsamattin Küçük,Söz:Mehmet Çetin)

9.Hayat (Beste-Söz:Tunay Bozyiğit)

10.Le Le Le (Beste:Kazım Koyuncu)

Konser Kayıları

11.Divane Aşık (Beste-Söz:Maçkalı Hasan Tunç)

12.Anam Deyi Ki Bana (Beste-Söz:Çoşkun Arslan)

13.Yenge Kızı (Anonim)

14.Tabancamın Sapuni (Anonim)

15.Kız Ne Ağlayisun (Anonim)

16.Oy Oy Güzelum (Beste-Söz:Gökhan Birben)

17.Dido (Didou Nana-Mergel Halk Şarkısı)


Arkadaşlar Kazım Koyuncu'nun yeni albümü çıktı.Sonunda becerdiler ama nasıl.Orası şüpheli.Yukarda yazdığım şarkı listesi Kazım Koyuncu 'yu sevenler tarafından kurulan bir siteden alınma.birde ideefixe'de ki hali var tabi.Buyrun ideefixe deki hali.

1.Hoşçakal (Beste:Kazım Koyuncu-Kemal Sahir Güler,Söz:Barış Pirhasan)

2.Yanlızlığı Anla (Beste:Tarık Sezer,Söz:Buğra Ebeoğlu

3.Askıda Yaşamak (Beste:Kazım Koyuncu,Söz:Atilla İlhan)

4.Dünyada Bir Yerdeyim (Besta Kazım Koyuncu,Söz:Kazım Koyuncu-Ali Elver)

5.Anlılar Düştü Peşime (Beste-Söz:İlhan Yabantaş)

6.Yine Burada (Beste-Söz:İlhan Yabantaş)

7.Sürgün Başlar (Beste:Serkan Tuğ,Söz:Serkan Tuğ-Arzu Görücü Ceylan)

8.Ayrılık Şarkısı (Beste:Hüsamattin Küçük,Söz:Mehmet Çetin)

9.Hayat (Beste-Söz:Tunay Bozyiğit)

10.Le Le Le (Beste:Kazım Koyuncu)

Konser Kayıları

11.Divane Aşık (Beste-Söz:Maçkalı Hasan Tunç)

12.Anam Deyi Ki Bana (Beste-Söz:Çosşkun Arslan)

13.Yenge Kızı (Anonim)

14.Tabancamın Sapuni (Anonim)

15.Kız Ne Ağlayisun (Anonim)

16.Oy Oy Güzelum (Beste-Söz:Gökhan Birben)

17.Dido (Anonim)






Ben hiç bir şey söylemiyorum hatta susuyorum.En kısa zamanda gidip müzik marketleri araştırıcam.Umarım ideefixe gibi büyük bir sitenin yanlışından ibarettir olay.Eğer öyle değilse ve bu albümde emeği geçenlerin içinde az da olsa bir Kazım Koyuncu sevgisi varsa bende Kazım Koyuncu hayranı değilim.Şimdi ne olduda sinirlendi diyorsunuz değilmi içinizden.Sorun ideefixe deki bilgilere göre en son şarkı .En üstte doğrusunu yazdım.Yani şarkının adı dido değil didounana ayrıca o şarkı bir anonim değil megrel halk şarkısı.Bunları ben demiyorum Kazım Koyuncu'nun viya adını verdiği albümü diyor.Umarım bu olay ideefixe gibi internet sitesinin ufak bir gözden kaçırmasıdır.Eğer öyleyse sorun yok eğer piyasada bulunan albümündede böyleyse o zaman denicek çok şey var ...

Ben bir süre susma hakkımı kullanıcam hele şu albümü buluyimde piyasada.O zamana kadar sevgiyle kalın efendim.

BAŞBAKANA İŞ ÇIKTI

Berlusconi Erdoğan'ı üniversitesine istiyor

Lombardia bölgesinde bir "Liberal Düşünce Üniversitesi" kurmaya hazırlanan Berlusconi, Clinton, Gorbaçov gibi isimlerle birlikte Başbakan Erdoğan'a da üniversitede ders verme teklifi getirecek.

İtalya'nın muhalefet lideri Silvio Berlusconi, kuracağı "Liberal Düşünce Üniversitesi"nde dünya liderleri ile beraber Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da ders vermeye davet edecek. Eski İtalya Başbakanı'nın "siyasi düşünce anlayışını" ve "sağ kültürü" bir üniversite aracılığı ile toplumda yaymak ve gelecek için yönetici yetiştirmek amacıyla kuracağı üniversitede dünya politikasının dev isimlerine ders verdirmek istediği öğrenildi.

ÜNLÜLER GEÇİDİ
Berlusconi'nin Lombardia bölgesinde kuracağı üniversitede ders vermek için kürsüye davet edeceği devlet adamları arasında Bill Clinton, Mikhail Gorbaçov ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ismi de geçiyor. Erdoğan'ın, içinde Ekonomi-Ticaret, Hukuk, Siyasal Bilgiler ve İletişim gibi fakültelerin yer alacağı üniversitede, "İslam ve Demokrasi", "Türkiye ve AB", "Ortadoğu'da barış", "Medeniyetlerarası diyalog" gibi konularda mükemmel bir konuşmacı olacağı yorumu yapılıyor. Geçtiğimiz hafta kalp ameliyatı geçiren Berlusconi, yaklaşık 1 yıldır bu proje üzerinde çalışıyor. Üniversitenin amacını ise İtalya'da "geleceğin ılımlı yönetici sınıfını" yetiştirmek olarak açıklıyor.


Sabah gazetede takıldı gözüme bu haber.Eh fırsat ayağıma gelmişken değerlendiriyim dedim.Şimdi efendim özetle italya'nın muhalet lideri Silvio Berlusconi bizim başkanımız Tayyip 'ten üniversitesinde ders vermesini istemiş.Ne güzel demekki ülkemizin başbakandan kurtulması için bir umut ışığı doğdu.Gerçi eminim Berlusconi pişman olucaktır.Ne zaman Tayyip teklifi kabul edip ilk dersi vermeye başladığı zaman.İlk dersi tahmin etmek çokta zor değil.Buyrun ilk dersin konuları.

-Kasımpaşalı ağzıyla konuşma
-Sürekli gaf yapma
-Bir millet nasıl uyutulur
-Karikatüristlere nasıl dava açılır
-Nasıl bir millet bu kadar kötü yönetilebilir.

Valla ilk ders için yeterde artar bile.Sadece KasımPaşalı ağzıyla konuşmayı öğretse yeter ilk derste.Nasılsa bir dahaki derse herkes onun gibi konuşup onun gibi düşünmeye başlar sorunda kalmaz.

İşte böyle efendim.Bu milleti ve başbakanımızı seviyorum.Yoksa kim her seferinde gaf yapıp beni sinirlendirip yazı yazdırıcak.Başka böyle konuları nerden bulabilirdimki ben.Neyse efendim bugünlük bu kadar.Sevgiyle kalın iyi hafta sonları.Hepinize iyi hafta sonları.

28 Aralık 2006 Perşembe

YENİ YIL VE KURBAN BAYRAMI BİRLEŞİRSE

Photobucket - Video and Image Hosting


Efendim bir varmış bir yokmuş.Dinine çok bağlı olan insanların yaşadığı bir ülke varmış.Bu ülkede tesadüfe bakınki yeni yıl ve kurban bayramı aynı güne denk gelmiş.Ve kızılca kıyamet kopmuş.Nasıl ama iyi hikaye dimi.Günlerdir ilahiyatçılarımız kanal kanal dolaşıyor.Diyorki bsayram namazına gidileceği için haram yıl başı gecesi içki içmek.

Bende saf saf zannediyorum ki bayarmın ilk günü 1 0cak'ta bizimkiler ondan haram diyor.Hayır efendim bayram 31 Aralıkta başlıyormuş.E peki bu yaygara niye koptu.A olurmu sabah namaza git kurban kes.Hala niye kesildiğini anlamış değilimdir neyse eskiden beri süre gelen adettir deyip geçiştirelim yazıktır ya hayvanlara.Neyse nerde kaldık hah hatırladım namaza gittin kurbanını kestin bayramın gereğini yerine getirdin artık gerisi kimseyi ilgilendirmez yaygara niye koptu hala düşünürken annem açıkladı sağolsun.Şimdi tüm bunları yaptık ya birde bunları yaptıktan sonra gece alkol almak harammış.Tüm olay bundan ibaret yani.Yahu biz milletçe şaşırdık Allah akıl fikir versin.Benim bildiğim bu tarz tartışmalar her sene yaşanır herkeste bildiğini okur.Neyse yine öyle olucak tek fark herşeyin resimdeki gibi bir komediye dönüşmüş olması.Efendim bugünlük bu kadar .Sevgiyle kalın efendim.

Not: Bugün benim burda yazmaya başladığımdan beri bu sayfayı yalnız bırakmayan Optio'nun doğum günü.Şimdi ben o güzel sesimle bir güzel iyiki doğdun faslı geçerdim ama zannımca fasıl geçmeye kalksam bu yazının sonunu okuyamazsınız o yüzden hiç fasıla girişmiyim ben.İyiki doğdun Optio iyiki varsın.Keşke dediğin tüm hayallerinin gerçek olması dileğiyle.

Photobucket - Video and Image Hosting

26 Aralık 2006 Salı

YENİ YIL KEHANETLERİ

Efendim iyisiyle kötüsüyle bir yılı geride bırakmak üzereyiz.Bu sene neler yaşandı neler konuşuldu kısaca bir göz atalım isterseniz.

-Hülya Avşar ve aşkları
-Eurovizyon ve Sibel Tüzün
-Mehmet Ali Erbil ve canlı yayın rezaleti
-Seda Sayan nihat Doğan
-Orhan Pamuk'un nobel ödülü.
-Başbakanın gafları
-Bülent Ecevit'in ölümü
-Avrupa Yakası veGaffur

Başlıklar bunlardı Türkiye bunları konuştu tüm bir sene.Peki 2007 yılında neler olucak.Bunu görmek pek zor değil o yüzden medyumumuza bağlanıp hemen alıyoruz 2007 yılında neler olucağını




Evet medyum Hayri 2007 yılında neler olucak

-Şimcik efendim şöyleki 2007 yılında bülent Ersoy Pop Star Alaturka yarışmacısı Armağanla aşk yaşadığını itiraf edicek.Asgariücret 'e 5 simit 5 çay parasına eşit miktarda zam yapılacak.Galatasaray şampiyon olucak Hülya Avşar tekrar evlenicek .Siz bir kitap yazıp ermeni soy kırımı var deyip nobel ödülü alan ilk türk kadın yazar olucaksınızGülben Ergen Beşiz doğuracak.Sonracığıma marsta hayat bulunucak Tüm bunlar olurken ve konuşulurken Türk Halkı ayakta uyumaya devam edicek Bundan faydalanan Tayyip Erdoğan Cumhur Başkanı olucak Deniz Baykal millet vekillerinide toplayıp siyasetten elini ayağını çekip mayami adalarına tatile gidicek.Bunu fırsat bilen ve kendini Türkiyenin Başbakanı sanan Kedi Cumhuriyeti Başbakanı Garfield ise fırsat bu fırsat diyip iyice rahatlıycak hatta yan gelip yatıcak.Görüyorum çok yakında görüyorum.

Peki son soru Türkiyenin gleceğini nasıl görüyorsunuz.

-Görüyorum görüyorum karanlık bir gelecek görüyorum

Teşekkür Ederim Medyum Hayri bey buralara kadar yorduk sizi.

-Birşey değil efendim her zaman


Evet işte sevgili okurlarım ne kadar doğru çıkar bilinmez ama işte 2007 kehanetleri.Ülkenin hali göz önüne gelirse bunları bilmek için pek medyum olmaya gerek yok gibime geliyor.Sizler ne dersiniz.Sevgiyle kalın efendim.

25 Aralık 2006 Pazartesi

YENİ BİR YIL YENİ BİR KARAR

Efendim yeni yıla girmek üzereyiz.Buda yeni kararlar demek değilmi.Ben kararların ilkini aldım yarın uygulamaya koyucam ne kararımı aldım.Evleniyorum:))Bu işin şakası tabi yarın bir kaç iş başvurusu yapmaya gidicem.Aldığım karar bu yani.Yalnız önce gece uyumak gerek tabi.Buda mümkün değil gibi gözüküyor.Gece iş başı yapıcak olan koyunlara duyurulur lütfen sizi sayarken zorluk çıkarmayın.Allahımm sen benim sonumu hayır et heyecandan mısır yiyorum ya.Böyle şeyi ne gördüm ne duydum hadi tırnak neysede resmen mısır yermi insan.Yer efendim örnek ben deniz.Neyse bana şans dileyin lütfen.Yarın ihtiyacım olucak gibi gözüküyor sevgiyle kalın iyi akşamlar hepinize.

UNUTMAYACAĞIZ




Kabus gibi bir haziran günü tüm gazeteler Kazım Koyuncu'nun öldüğü haberini veriyor.Bugün Karadeniz suskun şarkıları öksüz benim kelimlerim yarım.Anlatılacak ne çok şey var aslında.Bugüne özel Kazım Koyuncu için yazılmış bir şiirle noktalıyorum yazımı.Bugün yastayım yazasım yok hiç.Bugün Kazım koyuncu'yu kaybedeli 1.5 sene oldu.

GİTMESEYDİN
Gitmeseydin!
Söyleyecek sözün
Çalacak türkün vardı daha!
Karadeniz dalga dalga
Yüreğim kıvrım kıvrım
Gitmeseydin!
Açıp yüreğini Hopa’nın uçsuz ovalarına
Şiir yeşil yeşil.
Derdimizi rehin bırakıp bir emanetçiye
Güneşin alasını çalacaktık tümörlü ciğerlere
Çay yerine kederi demleyip
Damıtacaktık ağusunu hayatın
Gitmeseydin!
Buğdayın sarısına vurup çilemizi
Geçecektik acının çağla rengi gözlerinden
Birlikte çekecektik sulardan ağı
Üstünde bizim denizin kokusu
Yüzün gözün balık pulu…!
Karadeniz’in hırçın oğlu!
Gitmeseydin
Kendimizden verecektik ülkemize
Gönlümüzden verecektik
Ömrümüzden verecektik
Bir davulun sesinde el verip halaylara
Kemençenle horona duracaktık.
Ha uşak ha…
Olmadı baştan
Tek bas tek
Kimin için
Bizim için
Ses vercekti sesimize Anadolu
Şimdi biz böyle eksik
Biz böyle yarım
Ve yaralı
Tabutunda trabzonsporun bayrağı
Sözverdi atay başkan bu yıl
Trabzonspor şampiyon
Tabutunda resmin
Gözlerin uzaklara bakıyor
Bizden olan bize dair ne varsa gözlerinde
Gözlerine kurban olduğum
Bırakıp bizi engin kederlere
Nereye böyle
Gitmeseydin!
Sevincine katılacak sevincimiz
Ak ellere yakılacak kınamız
Sevdiğine giydireceğimiz gelinliğimiz vardı…
Ey mavinin karaya döndüğü deli deniz
Oğlumuzu verdik sularına
Sularındaki kara matemimiz…
Şimdi bir ustura sessizliğindeyse acımız
Ve böyle mahşer yeriyse yüreklerimiz
Bilki ölüm küçük Kazım büyük diyedir…
İsmail Erdoğan

24 Aralık 2006 Pazar

ULUSA SESLENEMEYİŞ




Şişt efendim lütfen sessiz olun.Kedi cumhuriyetinin çok değerli başbakanı Garfield kendini bizim ülkenin başbakanlığına iyice kaptırdı ve tüm bir hafta boyunca erken seçim lafıyla uğraşmaktan yorgun düştü.Bende hafta sonu izinlisin dedim bizimki ciddiye aldı ve uyudu.

Böylelikle ulusa sesleniş oldu ulusa seslenemeyiş.Neyse o uyanmadan ben kaçıyim bari.Çarşamba günü ulusa sesleniş günümüzde görüşürüz efendim.Hazır uyurken ben şundan günün sözünüde alıyimde hazır sayıklamaya başlamışken.Efendim hepinize güzel günler diliyorum.


Günün sözü:

"Başbakanlık yan gelip yatma yeri değildir."

İmza:Kedi Cumhuriyeti Başbakanı ve her hafta
Geçiçi Başkanımız Garfield

23 Aralık 2006 Cumartesi

EYLEM BİTİMİ

Bir günlüğüne eylem yapyım dedim efendim.Demez olaydım tam bir fırtınanın içinde buldum kendimi.Bundan daha fena bir gün geçirmemişitm neyse kısaca günün özeti.

1-Tiyatroya gittim:

Çok şükür sezonu açtım Tiyatro konusunda

2-Tüm günüm sevdiğim insanı merakla geçti

Sevdiğim insanın yakın bir arkadaşı vefat ederse ve son konuşmamızda ruh hali bozuk olursa ne olursa ondan oldu işte

Kısaca başlıklar böyleydi günün sonunda ne merak ne fırtına kaldı allahıma şükürler olsun.Seviyorum sakin yaşamayı.Ayrıntılar yarın efendim sevgiyle kalın.

22 Aralık 2006 Cuma

EYLEM

Aşşağıdaki tepkisiz kalmayalım başlığı altındaki sebepten ötürü yazmayı bırakıyorum bir günlük.

TEPKİSİZ KALMAYALIM

PEK DEĞERLİ OKURLARIM



Dünyada her yıl 2 milyon çocuğun seks kölesi pazarına sokulmasına,
20 milyar dolarlık insanlık dışı çocuk pornosu sektörüne karşı

EYLEM ÇAĞRISIDIR

Çocukların cinsel sömürüsüne karşı SİYAH GÜN


Dinî inancınız, siyasî görüşünüz ne olursa olsun,

Hangi toplumsal kesimden olursanız olun...

Hepimiz çocuk olduk,

Hepimizin çocukları var.

Biz,

Dünyayı atalarından miras değil,

Çocuklarından ödünç aldığını bilenler olarak,

Vicdanı olan herkesi

çocukların cinsel sömürüsüne karşı

23 Aralık Cumartesi günü 1 gün süreyle

kendi internet sitelerini

karartma eylemi yapmaya çağırıyoruz.

İnternet sitelerimizi karartarak

Çocuklara, insanlığa yapılan bu saldırıyı protesto edelim.

Haydi!

Dip Not:Destek olmak için bu yazıyı bu gece 12 de bloglarınıza koymanız yeterlidir

21 Aralık 2006 Perşembe

BAZEN

Bazen öyle bir an olurki yapayalnız kalıverirsiniz hayatta.Dostum dediğiniz insanlar çoktan ayrılmıştır yanınızdan.Yalnızlığınızı daha fazla hissedersiniz böyle zamanlarda oysaki sizi seven bir aileniz ve çevrenizdekiler vardır yanınızda kalabalıklar içinde yalnızlıktır sizinki rastlaştığınızda bir merhaba nasılsın denen sonrada sahte bir gülümsemeyle iyiyim sizlerden sonra gelen bir yalnızlık.Bazen özür dilemek o kadar zor gelirki insana.Oysaki özür dilesiniz herşey yoluna giricektir bunu bilirsiniz ama ne mümkündür iki kelimeyi ağızdan çıkarmak herşeyden önce gururunuz izin vermez buna.Karşı taraf düşünsün öncelikle denir hep ne çok yaparız bunu oysa çoğu zaman empati kuramaz insan.

Seni seviyorumn demek bazen ne zor olur bilirmisiniz.Heleki konuşmayı beceremeyenler denseniz.Günler uzadıkça uzar.Tam söyliycem dersiniz ağzınızdan çıkmaz o iki kelime.Öyle bir an gelirki daralırsınız hayatınızdaki herşeyden uzaklaşmak istersiniz.Herşeyden önce sorumluluklarınız tutar sizi.En azından benim öyledir.Hayatım boyunca hep sorumluluk sahibi bir insan oldum.Hep erteledim herşeyi aşık olmayı yaşamayı.Ve sonunda aşık oldum bu susmam ve konuşamamla aynı zamana gelir.Günün birinde o insanı kaybediceğini bile bile seni seviyorum diyememek inanın dünyanın en zor şeyi.Belkide konuşmaya gelince yeteneksiz oluşumdan ve önceden söyliyeceğim cümleleri kafamda toparlamış olmama rağmen o insanın yanına gidince herşeyi unutmamdandır o iki kelimeyi söyliyememişim.Hep böyledir zaten ne zaman söyliycem desem cesaretim gider.Cesaretim yanımda olduğunda ise o insanı çoktan kaybetmiş olurum.Bazen susar insan konuşulacak şey çok fazladır ama kelimeler kayıptır.İşte o zaman susar şarkılara sığınırım ben.Bazende kendimle hesaplaşır keşkelerimden çok iyikilerimin oluşunu görür sevinir ve öyle başlarım yeni bir güne...

Not:EFendim merak etmeyin iyiyim zaten programda iptal oldu bir yandan içip bir yandanda Kazım Koyuncu dinleyince böyle olabiliyor insan.Yarına bir şeyim kalmaz herhalde .En azından ben öyle düşnüyorum.Sevgiyle kalın.

GÜNÜN GELİŞMELERİ

Efendim hepinize tünaydınlar.Siz kısaca uyanda balığa çıkalım da diye bilirsiniz ssate bakıyorum hemen şu anda saat 14.15 .Eh tabi bugün bizim ufakılığın doğum günü partisi varda onun hazırlıkları tozdu derken ancak oturdum bilgisayarın başına.Bizim ufaklık acayip şanslı biri aslında.Hangi insanın doğum günü hafta sonuyken bugünden kutlanırki bilemem artık.O değilde benim daha eve girme planları yapmam gerek.

Bizimki annemi ve beni postalayıp eve almamayı düşnüyorda bir gün boyunca.Ne yapıcaz bilmiyorum.Neyse allahtan hava güzelde akşama kadar vakit geçirebliriz yani.Bu aralar bende bir yoğunluktur gidiyor.Kazık kadar olduk okuluda uzattık Allahın izniyle bu sene okuyacak okulda kalmıyor e evde otura otura internet dehası olmak üzereyim bir iş lazım dimi.Haftaya bir kaç zöel şirkete başvurucam da bakalım ne olucak.Neyse efendim daha gazetemi bile okumadım dolayısıyla memleket gündemi hakkında bilgim yok.Ama bizim evin gündemi belli birazdan gelicek 4 kız ve bir erkek.Tek erkek aralarında ne yapıcakmış demeyin bende anlamış değilim.Neyse umarım akşam eve geldiğimizde tabi eve girebilirsek ve annem nasıl olsa bunlar bizi geç ister bizde alkol içmeye gidelim demezse yani döndüğümüzde kendimizde olursak anlarız.Gerçi ben her koşulda kendimdeyimdir çünkü ne kadar içersem içeyim sarhoş olamıyorum.Olmayı denedim ama olmuyor ne yazıkki.

Neyse efendim bu günlük bu kadar.Yarına saçmalama boyutlarımı zorlarsam anlayınki akşamdan kalmayım.bir daha görüşene kadar sevgiyle ve mavi dünyada kalın efendim.Gününüzün kalan kısmı güzel geçsin.

20 Aralık 2006 Çarşamba

ULUSA SESLENİŞ



Öhöm öhöm merhabalar efendim ben Kediler Cumhuriyeti Başbakanı Garfield.Kediler Cumhuriyetimde rahat rahat Başbakanlığımı yaparken bu blogun sahibi tarafında her hafta ulusa sesleniş konuşması yapmaya ikna edildim.Bundan böyle her hafta değişik şekillere girmiş olarak karşınızda olucam.Bismillah deyip bu haftaki ulusa sesleniş konuşmamızı açıyorum.

Pek değerli halkım;

Etrafta bir erken seçim lafıdır dolanıyor .Ne erken seçimi yahu korkuyorlar tabi CumhurBaşkanı olmamdan ondan sonra erken seçim diyorlar sinirlendiriyorlar beni sinirlenip konuşuyorum seçim lafını duyunca kırmızıyı görmüş azgın boğalara dönüyorsun diyorlar.Peki pek değerli halkım bundan sonra susuyorum.Dün edindiğim bilgiye göre Chp millet vekilleri toptan istifa etmeyi düşnüyormuş.Bende onlara değerli sanatçımız Çelikten bir şarkı armağan diyorum.Konuşuyorum suç bari şarkılara sığınıyim.Hep beraber söylüyoruz"Güle güle yavrum güle güle güle güle sana güle güle".Ya bir dakika ya banane ya bunlardan ben masum bir kedi Garfield'ım sadece ulusa sesleniş havasına girip kendimi Türkiye başbakanı sandım neyse devam.
Pek değerli halkım gelelim ikinci konuya.Ülkemizi bu sene eurovizyonda bu satırlarda daha önce okuduğunuz gibi Kenan Doğulu temsil edicektir.Şarkının dili ise Türkçe ve İngilazcadır.Evet değerli halkım yanlış duymadınız şarkımız iki dilin karışımı olucaktır.Desteklerinizi bekliyoruz.

Pek değerli ulusum geldik bir ulusa seslenişin sonuna.Bir daha görüşene kadar bizden ayrılmayın bizleri tekibe devam edin.Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum.

Dipnot:Ben bu olaya iyi alıştım ya gidip kendimi toplamam lazım şimdi KasımPaşalı ağzıyla felan konuşurum.Tekarla dediklerimi Garfield sen Kediler Cumhuriyeti Başbakanısın sen Kediler Cumhuriyeti Başbakansın.Haftaya kadar düzelirim inşallah haftaya görüşürüz efendim.

19 Aralık 2006 Salı

GEÇMİŞE ÖZLEM




Efendim bugünkü konumuz geçmiş.Yeni yıla yaklaştığımızdanmıdır nedir ben giderek geçmişi özler oldum.Halbuki yaşımda genç ama ne oluyorsa artık bana.Belkide artık hiç bir şeyin geçmişimdeki gibi olmamasındandır duyduğum özlem.Örnek mi istiyorsunuz ben kar yağmasını özledim sonra çoçukluğumun programlarını özledim.Gerçi ninja kaplumbağaları denk geldikçe izlerim ama yinede özledim işte.

Önceden yani ben çoçukken Alf diye bir dizi yayınlarlardı .Ne çok severdim o diziyi.Bugün You Tube'de rastladım da çoçuklar gibi şen oldum valla.Tanımayanlar yada hatırlamayanlar için hatırlatıyım alf yukarda yazının en başında ikamet eden gel aşşağıya dediğim halde inatla gelmeyen yaratık oluyor efendim.Bir zamanlar her sabah kalkar izlerdim.Şimdi olsa şimdide izlerim o kadar güzel ve sevimliydiki.Sonra çoçukluğumun geçtiği sokak susam sokağı var tabi birde.Edi ,Büdü, Kurabiye Canavarı,Minikkuş Hakan Abi Kurbağa Kelmit ve adını sayamadığım diğerleri o sokağın daimi müdavimiydim ben çoçukluğum o sokakta geçmişti sevgiye ve paylaşmaya dair ne varsa o sokakta öğrendim ben.Şimdi ise yeni yetişen nesil nasıl mafya babası olunur ünlülerin hayatları nasıl bunları öğreniyor ne yazıkki.Bazen düşünürümde ne kadar şanslıymışımki Susam Sokağından ve Alfi izleyerek büyümüşüm.Bugün küçük bir çoçuk gibi videoyu izleyince daha iyi anladım bunu.Hadi sen özledin özlemini gidedin peki biz ne yapıcaz mı dediniz.Burda hizmet sınırsız efendim.Buyrun video bol bol izleyin özlemenizi giderin

İşte efendim geldik özlem dolu yazımızın sonuna bu yeni yılın yaklaşması bana yaramadı galiba.Ben ekranda Polat Alemdarları Ahu ve Meriçleri Tülin ve Canerleri izleye izleye bu hale geldim nede olsa.Ondan olsa gerek alıştım galiba.Neyse videoda iyi oldu ya bu vesileyle pc başından ayrılmam akşama kadar yüz kere izlerim artık.

Bir daha görüşene kadar sevgiyle mutlu ve mavi dünyada kalın efendim.İyi günler efendim yüzünüzden gülümseme hiç eksik olmasın



buda ikinci bir video doya doya izleyin

18 Aralık 2006 Pazartesi

HAFTAYA BAŞLARKEN

Umutlarımın tükenmek üzerine olduğunu anlayınca hiç olmazsa bir gün kafamı dinleyip uzak kalıyim dedim internetten ve işe yaradı.Dün maillerime bakıtğımda çok iyi bir haber bekliyordu beni.Gençliğimin yazarı Zeki Kayahan Çoşkun akşam gazetesinin pazar ekinde yazmaya geri başlamıştı.Bilmeyenler için söyliyim Zeki aynı zamanda Alem Fm'deki Matrax progamının sunucusu.Yazılarını okurken ve radyoda dinlerken iki farklı kişilikle karşılaşıyorsunuz yani.Önceden akşamın canteen dergisi diye bir eki vardı her pazartesi çıkan onda yazardı.Demekki artık pazartesi değil pazarları sabırsızlıkla bekliycem.Hemen söyliyim iki farklı kişilik olarak yansımasının nedeni tamamen İkizler burcu olup burcunun özelliklerini taşıması.Hafta sonum bu güzel haberle bitmişti.Keşke hafta içimde öyle başlasaydı.Sanırım beni iki şey yeniden yazmaya yöneltirdi ya mutluluktan uçucam yada bir şeye gerçekten sinirlenicem.Yazıkki bu yazıyı kaleme alış sebebim ikinci sebep yani çok sinirlenmem.

Sabah kalktığımda uzun zamandır gündemde olan ve her niyeyse bir türlü gerçekleştirilemeyip sürekli uzatılan Kazım Koyuncu'nun şarkılarını toplayıp albüm yapma projesi ne durumda ona bir bakıyim dedim.Sözde 15 Aralıkta çıkıcaktı hani nerde yok tabi.Sorun o değilde çok daha vahim bir şeyle karşılaştım.Verdiğim linkte Kazım Koyuncu'nun albüm kapağı var arkadaşlar.Lütfen verdiğim linke tıklayın ve aldığınız albüm kapaklarıyla bir karşılaştırın bakalım albüm kapağını.

http://upload4.postimage.org/1861197/photo_hosting.html

İşin dahada kötü yanı var tabi.bir gazetede okuduğuma göre proje için önce Emi müzikle anlaşılmış daha sonra anlaşma resmi olmadığından Emi müzikten vaz geçilip halk evleri ile anlaşılmış hatta bir iddaaya göre şarkılar 150 milyar karşılığında ailesi tarafından halk evlerine satılmış.Halbuki bu albümün geliriyle Kazım Koyuncu Kültür Merkezi yapılacak deniyordu yada bizler Kazım sevenler öyle kandırıldık.Umarım bu duyduğum şey sadece bir idddadır.Şu yazdıklarımın bir şaka olmasını ve ertesi gün uyandığımda tüm aldığım duyumların yalanlanmasını o kadar çok istiyorumki.Bunu en çokda Kazım Koyuncu hayranı olarak isterdim ne yazıkki bu iddaa yalanlanmıycak hatta albümü geciktirerek gittkçe güçlendiriyorlar iddaaları.Hem Kazım Koyuncu'nun bir radyo programında yaptığı bir konuşma geliyor aklıma kahroluyorum.Demiştiki Kazım Koyuncu"Hiç kimsenin duymadığı şarkılarım var bunu internet üzerinden paylaşcağım dinleyenlerle..."Aslında dediğide olmadı değil.Yeni şarkısını dizilerden öğrendik hepimiz birazcık araştıranlar ise internetten kolayca indirdi şarkılarını.Gelelim asıl üzüldüğüm noktaya albümü piyasaya sürecek olan halk evleri Kazım Koyuncu'nun görüşüne ne kadar uygun.Kendisini şahsen tanımama rağmen biliyorumki o halk evleriyle aynı proje içinde yer almazdı.İşte böyle sevgili arkadaşlar bir belirsizliktir gidiyor ve bu belirsizlik sürüp gittikçe benim hergün içim yanıyor Kazım Koyuncu'nun ise kemikleri sızlıyor.Halbuki ilk albümlerine koymadığı şarkılarından albüm yapıyorlarmış haberini ilk duyduğumda nasılda sevinmiştim.Şimdi ise projeyi gerçekleştirenin halk evleri olduğunu duyup Kazım Koyuncu'nun görüşünü ve devrimci yanını düşündükçe her gün üzüntüden ağlıyorum.

İşte böyle duygular içiersinde yeni haftaya merhaba diyorum.Bir daha görüşene kadar sevgiyle ve sağlıkla kalın yüzünüzden gülümseme eksik olmasın hepinize iyi haftalar.

16 Aralık 2006 Cumartesi

HAFTA SONU

Efendim gününüz aydın olsun.Bugün bir değişiklik yapıp büyük usta Nazım Hikmet'ten iki şiir paylaşıcam sizlerle.Bir hafta önce Can Dündar'ın kaleme aldığı Nazım kitabını okudumda.Okuyunca ve biraz düşününce benim içimde bir Nazım Hikmet olduğunu farkettim.Benim çoğu zaman sözlerim tükenir ve şiirler yani benden önce söylenmişler girer devreye.O zaman söz şiirlerde.

KAPTAN

Çok yorgunum beni bekleme kaptan
Seyir defterini başkası yazsın
Çınarlı, kubbeli mavi bir liman
Beni o limana çıkaramazsın

Nazım Hikmet Ran


VERA'YA
"Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana

Geldim
Kaldım
Güldüm
Öldüm"
Nazım Hikmet Ran yazdığı en son şiir

Dip not:Valla sanırım uzun bir sürede yazamıycam içimi bir hüzün kapladı.İşin daha kötüsü benim en güzel yazılarımı hep yalnızlığımın en ağır bastığı hüznümü en fazla yaşadığım zamanlar akşamları yazardım ama bu sefer durum farklı galiba.Neyse efendim ben kaçar.Hepinize iyi hafta sonları.

15 Aralık 2006 Cuma

ELEKTRİK KESİNTİLERİ

Efendim yeni bir günden merhabalar.Bugün biraz asabiyim.Hackerlar sağolsun tamda Tony Blair amcamın geldiği gün msn mi çalmışlarda.Biliyorlar tabi evde canımın sıkılıcağını sırf bana uğraş olsun dediler tabi.Ama tavsiye etmem zira hiç zevkli bir uğraş değil mail beklemek ve gelen mail ingilizce olduğu için elinde sözlükle verilen talimatları yerine getirmeye çalışmak.Sözde bu işlerden anlayan arkadaşımız var.Ohoo o kalkıcakta akşam attığım maili görücekte bana geri dönücekte ölme eşşeğim ölme yani.

Neyseki bu sabahki haberler tam bir komediydi.Başbakanın erken seçim lafı edenlere söylediği iki koyun gütmeyi bilmeyenler erken seçim istiyor sözüne.Chp genel başkan yardımcısı Mustafa Özyürek'ten tamda başbakanın üslubuna yakışır bir cevap gelmiş."Erken seçim lafını duyunca kırmızı görmüş boğalara dönüyor".Nasıl ama tam başbakana layık bir cevap ama değilmi.Gelelim ikinci konuya.Pazar günü tüm gün boyunca İstanbulda elektrik yok.Yani İstanbullulara cümleten geçmiş olsun.Peki İstanbulda durum buyken uzayda ne yapılıyor dersiniz.Hemen söyliyim uzaya elektrik santrali kuruluyor.Yani artık uzayda bile elektirik olucak.Bir tek benim eşi benzeri görülmeyen ülkemde elektik yok zaten.Neyse efendim bugünlükte böyleydi işte.


Bir daha görüşene kadar kenidnize iyi bakın sağlıcakla kalın ve mavi dunyaca kalın.Eh artık bir dahaki sefere Reha Muhtar gibi iyi günler Türkiye her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan diye yazımı noktalarsam şaşırmazsınız değilmi?Mübarek blog blog değil sanki haber bülteni.Ne yapıyim bu ülkede yaşadıkça o kadar çok haber olucak şey varki.Hele başkanımız ayrı bir haber konusuyken gelde yazma.Neyse efendim ben kaçar.Daha maillerimi bakıcam.Çok işim var çok.

14 Aralık 2006 Perşembe

TÜRKİYENİN GÜNDEMİNDEN İNSAN MANZARALARI

Hepinize günaydınlar efendim.Ne günaydını yahu öğlen olmuş.Tüh uyuyakalmışım.Sabah haber bulurum umuduyla bir açtım televizyonu.Koskoca oyuncular işleri güçleri yok kız evlat mı erkek evlat mı daha iyi diye tartışıyorlardı Seda Ablada .Neyse Allahtan gündem hakıında bilgim var.Heman başlıyoruz.

1.Madde Blair Türkiye'ye geliyor

Yarın işi zorunlu olmadığı sürece Ankara'da sokağa çıkmak yasak anlıycağınız.Evde hapisis yine.Allahtan benim süper zeki arkadaşlarım daha bir program yapmadı.Gerçi yapsalarda benim bahanem hazır Blair geldi bizde sıkı yönetim ilan edildi.Nasıl ama güzel dimi.Bu arada biz papayı yeni uğurlamadıkmı ya bu ne talep gelen gelene.A.B.trenimiz kaza yapmak üzere ya kazayı önlüyecekler herhalde.Peki Ankara'nın artık İstanbul'u aratmayan trafiğini ne yapıcaklar.Önce treni kurtaralım da bakarız diye düşünüyorlardır eminim.

2.Madde Erken Seçim Söylentisi

Efendim sonunda Cumhur Başkanımız Ahmet Necdet Sezere bombayı patlattı."Ülkenin gidişatı göz önüne alınırsa Nisanda erken seçim yapılmalı ve Cumhur Başkanını bu parlemento seçmemeli".Sonunda olucağı buydu Cumhur Başkanı bile isyan etti.Peki bunu duyan başbakanımız Tayyip ne yaptı."Bayram değil seyran değil bu erken seçim nerden çıktı seçim zamanında yapılacak birde tabiki cumhurbaşkanını eskisi gibi bu parlemento seçicek" dedi.Neyse umarım bu parlemento seçmez Cumhur Başkanını Yoksa ülkenin geleceğini düşünemiyorum bile.


Evet Gündem böyle sanırım Pazar günü PopStar Alaturka'da Bülent Ersoy büyük bir bomba patlatmazsa uzun sürede böyle kalıcak.Neyse efendim gününüz aydın geçsin.Bir daha görüşene kadar mavi dünyada ve sevgiyle kalın.

12 Aralık 2006 Salı

BU BİR UYARIDIR

Sabahları haberleri seyretme ve günün gazetelerini okuma alışkanlığım sayesinde ilginç bir haber ilişti gözüme hemen paylaşayım istedim sizlerlerle.Gerçi bu alışkanlığımın iyimi kötümü olduğu hala belli değildir. Ama bulaşıcı olduğu kesindir .Sabah bir kalktımki her zaman benim uyandırdığım annem her nasıl olduysa dün yatarken sabah erken kalk uyarımı dinlemişti dahası kendisi rejimde olduğundan elinde çorbası haberleri seyrediyordu.İçimden Allah'ım sen büyüksün başımıza taş yağacak galiba dedim şükürki evde taş yok dahada iyisi bugün dışarda işim yok.Kurtardım başımı yani.

Neyse biz habere geri dönelim.Hani Avrupa Yakasındaki Gaffur sayesinde patlayan çizgili pijamlar var ya.Onların üreticisi Sümer Bank tarafından üretilen pijamalar geçen hafta tükenmiş.Buda demek oluyorki bundan sonra alınan pijamalar Sümer Bank etiketi dahi olsa gerçek değildir.Adamlar ın stoku bitmiş çünkü.Uyarmadı demeyin yeni yılda Gaffur Pijaması giyicem diyede komik duruma düşmeyin.Ben olası diyalogları düşünüyorumda.

-Kanka ya bu ne
-Gaffur pijaması kanka son anda kaptım bir tane
-Kanka bu bana pek gerçekmiş gibi gelmiyor yalnız ne zaman aldınki bunu
-Geçen hafta kanka
-Tamam işte bu sahte sen şimdi bunu çıkar kimse anlamadan
-Sağol kanka

İşte bu diyalog yaşanabilir.Eh yavaş yavaş yeni yıl programlarıda yapılıyor.Benimki klasik valla evde ailece tombala oynuycaz gece 12 de dışarı çıkıcam .Aileme bunu böyle söyledim tabi eyvah kızımızı kaybettik bakışları artınca canım apartmanın önüne çıkcam sizde yani deyip kurtuldum böylece.Aynısını tavsiye ederim ama yok yeni yıla nasıl girersen öyle geçer diye bir inancımız var değilmi.Benim bu programı bir daha gözden geçirmem lazım.

Neyse ben alternatif yeni yıl programları bulucaz artık.Her sene tombala çekilmiyor yani.Ufukta yeniyıla beraber girilecek beyaz atlı prenste gözükmüyor.Bu yılada yalnız giricem of of.Neyse efendim bir daha görüşene kadar sevgiyle ve mutlu kalın.

MERHABA DERKEN

Mavi bir dünyaya hoş geldiniz burada mavilikler içinde hayatı anlatıcam sizlere.Kimi zaman hüzünlenicez kimi an neşelenicez bazende sinirlenicez.Hemen Mavi Dünya'nın bugünkü gündemine geçmedne önce kendimi tanıtıyim sizlere.Okuyan yazan kendine özgü düşünceleri olan sabah haberleri izlemeden gazetesini okumadan o anki ruh haline göre şarkısını dinlemeden birde nescafesi olmadan güne başlamayan biriyim.Gelelim gündeme.

1.EUROVİZYON

Bu sene Kenan Doğulu gidicek deniyor.Bu ihtimalde hergün güçleniyor .İyide hani rockçı gidicekti bu sene.Özellikle geçen seneki Finlandiya'nın lordi grubunun birinciliğinden sonra ben öyle umut ediyordum sadece zaten ben biliyorum niye böyle yaptıklarını .Sırf bir sabah televizyonu açtığımda efendim son aldığımız bilgilere göre bu sene eurovizyon şarkı yarışmasında Emre Aydın yada Duman grubu temsil edicek diye duyarsam şok geçireceğimi ve sevinçten bir daha kendime gelemiyceğimi biliyorlar ondan öyle yapıyorlar.Allahım nerde o günler keşke öyle olsa ben razıyım şok geçirmeye.Neyse aldığım son istihbarat bilgilerine göre ki bu bilgiler hergün güçleniyor eurovizyona Kenan Doğulu gidiyor.Hatta şarkı almak için Sezen'in kapısından ayrılmıyormuş.Bizim ev ahalisinin Cakkıdı ile gitsin dediklerini duydu galiba.Nerden duyduğunu henüz bilmiyorum tabi araştırıyorum ama yerin kulağı vardır değilmi?Kesin ordan duydu.Neyse ne yaparlarsa yapsınlar ilgilenimyorum rockçı gitmediği için.Tek temennim bu seneki yarışmanın ülkemiz için hayırlara vesile olması.

2.AVRUPA BİRLİĞİ

Aldılar alıcaklar derken tren takıldı.Bu beklediğmi bir şeydi aslında.Zaten avrupa birliğine gireceğimizi görmem şüpheliydi şimdi artık trende yavaşladı hiç göremiycem.Yaşlılığımı dünüyorumda elimde baston kulağım yarı duymaz gözüm yarı görür haberler hala giricez felan diyor.O zaman muhtemelen şöyle derim.Peh peh peh biz çok duyduk bu yalanları bizim zamanımızdada giricez diyorlardı.


Neyse çenem düştü yine.Evdede okunacak kitap yokki mübarek tüm kitapları hatim ettim.Bari azcık televizyona bakıp milettin birbirine girişini seyrediyim.Aksi halde bu memleket meseleleri beni delirticek.Gerçi bunca zamandır delirmeyen insan bir anda deliremez o ayrı mesele tabi.Neyse bir daha görüşene kadar sağlıkla kalın.Yüzünüzden gülümseme eksik olmasın.