24 Şubat 2007 Cumartesi

............

Sevgili günlük;
Bugün geçmişe dönüyoruz.Nedenmi yazının sonunda yazıyor zaten.Şunu söyliyimki uzun zamandır yani yaklaşık iki haftadır kaçtığım bir gerçek vardı bugün o gerçekten kaçamıyacağımı gördüm çok üzgünüm ve söylüyecek söz bulamıyorum.Söz söylemeye kalksam kelimelerim beni geçmişe döndürüyor.

Geçen sene 5 mayıs Ankara'da yağmur yağıyor.Bense ayrı bir telaş içindeyim.Bu akşam Odtü'deki bahar şenliklerinde Grup Vira var.Dinlediğim kadarıyla Kazım Koyuncu'dan sonra karadenizden çıkan en iyi Grup Vira.Performanslarını ilk kez dinliycem ve biraz daha yağmur yağarsa oda olamıycak.Neyse evden çıktık hedef Odtü zar zor içeri girdik.Akşam Grup Yorum konseri var diye güvenlik önlemi almışlar.Bir taşla iki kuş gibi bir şeydi yani taki içeri girene kadar.Öğreniyoruzki o akşam Grup Yorum değil Yeni Türkü var.Neyse zaten Grupvira'yı dinlemeye gelmiştik yerlerimize geçiyoruz.Az sonra sahnede olucaklar bu az sonra yağmurdan dolayı biraz uzuyor tabi.Neyse sahnedeler tüm Odtü bazen horon tepiyoruz bazende hüzünleniyoruz.Ama çok iyi biliyorum gökyüzünde Yıldızı çok olan bir yerde Kazım Abi bizleri izliyor.Zaten gökyüzündeki benim dışımda kimsenin göremediği yıldızda bunu gösteriyor.Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan konser bitiyor bile hayatım boyunca gittiğim en eğlenceli konser Grup Vira konseri.O gün sevinçle ayrılıyorum oradan Kazım abi öldüğünde Karadeniz Müziğinde açılan boşluğu kim doldurucak sorumun yanıtını buluyorum çünkü.Aradan zaman geçiyor ikinci konserlerinede gidiyorum yalnız bu seferki biraz farklı telaşlıyım o gün çünkü konser sonrası onlarla tanışıcam.Konser bitti ve yanlarındayım onlarmı tanıştıları için mutlu yoksa benmi belli değil.Bildiğim tek şey sıcak tavırlarıyla bir kez daha gönlüme taht kurdular o gün.Sonrası ise canlı performanslarını dinlemeye gidiş.Ordada sarılmalar ve programda övgüyle bahsetmeler geceden mutlu bir ayrılış yani.


Geldik bu güne üzgünüm çünkü az önce grubun dağıldığı gerçeğinin farkına vardım.İki hafta önce müziğe ara verdiklerini öğrendiğimde içimdeki ses anlasana dağıldılar demişti kulak asmamıştım.Oysa şimdi gerçek gözüme sokuldu resmen.Üzgünüm hem dağıldıklarını öğrendim hemde Kazım abiden sonraki Karadeniz müziğine dair tüm umutlarım bitti.

22 Şubat 2007 Perşembe

SÜPERMEN BEN

Efendimm merhabalar.Enkazı toparladık bomba gibi karşınızdayım .Bugün haftalık temizlik günümüzdü ama ne temizlikti hayatımın en ğeleceli ve en sinir bozucu temizliğini yaptım.İkisi bir arada nasıl oluyor derseniz bayağı zevkli oluyor.
Hepinize tavsiye ederim.Şimdi aslında herşey normaldi ilk başta makineyi çalıştırdık başladı işe.

Derken oda ne makine sustu kısacası bizim evde iki kez iktidarı ele geçirmeye çalıştı.İkiside tarafımdan bastırıldı.Ah birde nasıl bastırdığımı bilsem.Zaten evdeki tüm elektronik eşyaları çalıştırıpta nasıl çalıştığı hakkında fikri olmayan bir tek ben varımdır herhalde.Hani derler ya delinin halinden deli anlar diye o hesap benimkide.Bir keresinde bir sabah bir kalktım bizim bilgisayarın hoporleri iptal temassızlık var ve sadece elimi sabit tutunca çalışıyor yani biri durucak orda.
Bizimkilere getirin dedim izola bantı olucakmı olurmu olmaz tabi.Ne yapıcaz derken küçüklüğümden beri benimle olan oyuncak bir ayım vardı.Adı üstünde ayı bir koyuyimde nasıl olsa çalışmaz azcık güleriz diye koydum hoporlerin üstüne ve oda ne bizimki aşka geldi çalışıyor.Ayımda tepesinde nöbet tutuyor.Valla sorun bende değil bizim evdeki aletlerde bir acayiplik var eh bendede birazcık cin fikirler olunca dayanamıyorlarmıdır nedir.

İşte böyle bir temizliğimizde böyle bitti nasıl oldu anlamadım ama elektrik süpürgesinin iktidarına son verdim.Sevgiyle kalın efendim gününüz artık ne günü kaldıysa güzel geçsin.


Hamiş: Yazmadan edemiycem sabah haberlere bakıyordum bilin bakalım neyle karşılaştım Microsoft'un patronu Bill Gates bilin bakalım ne yapmış.Cevap veriyorum kızına bilgisayarı yasaklamış.Galiba adamcağız kafasını bir yerlere çarpıp hafıza kaybına uğradı ve nasıl zengin olduğunu unuttu.

20 Şubat 2007 Salı

.........

Bugün yıkık bir enkaz gibiyim fırtınlar duruldu sonunda herşey normal seyrinde devam ediyor sadece insanlara güvenmemem gerektiğini biraz zor olsada öğreniyorum ve öğrendikçe canım acıyor hepsi bu.Oda zamanla geçicek elbet.Niye hep bitmesini istemediğim zamanlar çabucak biter geçsin dediğim zamanlarda hiç geçmezki bu zaman.Dün akşam çok yakınımda sandığım bir arkadaşımın aslında hiç öyle olmadığını gördüm.Dün akşam herşey farklı olucaktı oysa yakınımda olmadığını gördüğümde rahatlamış olarak uyuycaktım sonra zaten geçicekti zaman ve ben hiç üzülmüycektim.

Yanılmışım uykudan çok uyumaya çalıştım dün gece ve şu anda eminimki o insandan daha çok üzülüyorum.Ama geçiçek elbet bir tek bu konuda yanılmıyorum ve inat ediyorum geçicek bugünlerde ve ben içimdeki yıkılmış enkazı tamir ettiğimde bugünleri hatırlayıp gülcem.

Şimdi enkazı toparlamaya başlamalıyım arkama bile bakmadan ve artık acımadan bunun için sadece zaman gerek bana birde birazcık sabır.Dayan be gönlüm bugünleride atlatıcaz beraber ve bir gün insanlara güvenmeyi yeniden öğrenicem.Sadece dayan gönlüm.

17 Şubat 2007 Cumartesi

EKSİK BİR ŞEYMİ VAR

Bir gemi gibiyim bu günlerde en ufak bir dalgada dahi sallanan ve her an alabora olabilicekmiş gibi duran bir gemi.Sığınağım diye tabir etttiğim odamda benim gibi bir gemi daha var.Daha sulara indiremedim dalgalarda boğulacağından korktuğumdan başında denizleri bilen bir kaptanı yok çünkü.Bilirim kaptanı olmayan bir gemi en ufak bir dalgada ya yolunu kaybeder yada alabora olur.

Hani hep ilk önce kaptanlar terkeder ya gemilerini gemilerinden daha önemli olduklarını düşünüp bende tam tersi işte terketmemeyi ve inadına mücadeleyi ve ufak bir dalgada konuşarak değilde susarak dalgayı geçiştirmeyi öğreniyorum.Dalgalar büyümesine izn veriyorum büyüyünce çığ olduğunu bile bile.Ama şunu öğrendim hayattan hiç bir fırtına aşılmaz değilmiş.Şimdi ise bekliyorum gün gelicek bu fırtınada geçiçek yine bildiğim gibi durgunlaşıcak sular.Kimbilir belkide ozaman sığınağımdaki gemiyi sulara indirir kaptanıda ben olurum.


**Bu satırları yazarken yeni bir fırtınadaydım birkez daha anladım güzelbaşlayan herşey kötü bitiyormuş.Aslında şu nada blogumda çalan şarkının
o kadar güzel anlatıyorki herşeyi.


Eksik bir şey mi var hayatımda
Gözlerim neden sık sık dalıyor
Eksik bir şey mi var hayatımda
Gökyüzü bazen ciğerime doluyor

Öyle bir şey ki bu, kolay anlatamam
Atsan atılmaz, satsan satamam
Eksik bir şey mi var, anlayamam
Bak çayım sigaram, her şeyim tamam

Kalksam duraktan dolmuş gibi
Arka koltukta unutulmuş gibi
Terliklerimle, gelsem sana
Sonunda aşkı bulmuş gibi

16 Şubat 2007 Cuma

GELİYORRRRRRR

Efendim gününüz aydın olsun.Benimki zaten aydın oldu sizinkide aydın olsun.Ben zaten sabahtan beri yerimde duramayıp karadenizli olmama rağmen horon tepiyorum.Ki benim öyle herşeye kalkıpta oynadığım görülmemiş şey zaten başlıktanda belli bir acayipilk olduğu ben en iyisi neyin geldiğini söyliyimde meraktan çatlamayın.

Gelen Mavi Göz Dev filmi efendim.Nazım Hikmet'in hayatını konu alan film.Gelcekmi gelmiycekimi yani vizyona giricekmi girmiycekmi derken birde ne görüyim filmin vizyona giriş tarihini tabi.Filmin gösterim tarihi 9Mart ve sizler için fragmanını bile buldum.





Anlıycağınız yine haberciliğim tuttu ve sizlerle paylaşıyim dedim bu güzel haberi.Hayran olduğun kendini bulduğun bir yazarın filmini izlemek üstelik Nazım'a acayip benzetilen Yetkin Dikinciler Nazım rolündeyken gelde bu filmi izleme yani.Şimdi ortda bir sorun var ben bu filmi kimle izliycem şimdiden kuyruğa girdi çevremdekiler en iyisi bir fasılda hepsiyle birden gitmek .Ay başka zaman olsa filme gidicek adam bulamam konu Nazım oluca hepside sıraya girer:))Neyse bulucam artık bir formülünü .

Gelelim yazının sonuna efendim bugünü hem Nazım Hikmet hemde Kurtlar Vadisinin dün yayından kaldırılması sebebiyle Kurtlar Vadisinden Kurtulma günü ilan ediyorum.E Kazım Koyuncu'yuda koyduk e o zaman hadi horona ve kutlamaya.Hepinize mutlu hafta sonları efendim.

15 Şubat 2007 Perşembe

KURTLAR VADİSİ

Efendimm akşamınız hayırlı olsun.Memleketimizin en mühim meselesini açıklıyorum.Hazır olun açıklıyorum açıklıycam az sonraaa.Bugünlerde benden zeka fışkırıyor hem konuyu başlıta yazmışım hemde az sonra diyorum hadi hayırlısı.Efendim bir süre haber izlemeyip gazete okuyim dedim yine gündem peşimi bırakmadı benim.
Memleketin gündem konusu bugünlerde ne yazıkki KurtlarVadisi.artık onla yatıp onla kalkıyoruz ya valla helal olsun.Sanki başka konu kalmadı ya.

Bu dizi yayınlanacağı zamandan beri karşıydım bu dizi terör olaylarını arttırır yada dizi farklı yorumlara yol açar diye.Terör olayları artmadı şükür ama RTÜK'e şikayetler fazlalaşınca Rtük te haklı olarak bu dizi kalkmalı dedi dün.Bugünde dizinin yayınlanacağı söyleniyor.Birde buna Fatih Altaylının yazıları eklenince tam anlamıyla kıyamet koptu.İşin ilginci diziye şehit ailelerinin destek vermesi.Bu adamların terörü dizide bile olsa akıllıca yolllarca çözüceklerini sanıyorlar halbuki Polat dayıyacak silahı çözecek sorunu.Tabi bu sorun sözde bir çözüm olucak çünkü böyle çözüm olmaz efendim.Hiç kimsenin kafasına silah dayayarak sorun çözülmez tam tersi sorun büyür.Şimdi yayınlansın diyenleri birde bu dizinin yayınları iyice ilerlesin olaylar iyice artsın ozaman görmek isterim ben.Dikkatinizi çekiyim okullarda hala bıçaklanmalar ve hala kendini Polat Alemdar sananlar var.Neyse bugünde konumuz vadiydi vadi hakkında yorum yapmak artık neredeyse farz oldu ben sinirlenmeyin diye gündemi takip etmemeye çalışıyorum gündem gelip beni buluyor gazetede ve haber sitesinde.Ciddi ciddi düşünmeye başladım bu gündem ayaklı felan olmasın.

İşte böyle efendim hepinize hayırlı ve bol televizyonsuz bir akşam diliyorum.Sevgiyle kalın.

13 Şubat 2007 Salı

......

İçimdeki fırtına iyice sona erdi nasıl başladığını hiç anlamadığım tartışmalar nasıl başladıysa öyle bitti başlangıçtada bitiştede bir şey anlamadım.Temizlikte yolundaydı hatta toz alırken gazi bile oldum.Parmağımı kestimde bizimkilere göre bayağı derinmiş kesik.Hadi ya sabahtan beri düşünüyordum bu parmağımın kanı niye yarım saat durmadı ve en sonunda yara bandı yapıştırmak zorunda kaldım diye.Şimdi birbirimize baka baka bir yandan içip bir yandan aynı ezgileri söylediğimiz bir akşamdayız.Yada akşamdaydık desem daha doğru olur.Şu televizyonu ve dizileri kim icat ettiyse gidip tüm ortamın güzelliğini bozduğu için bizzat tebrik edicem o kişiyi.

Olsun yinede sakinim güzel ve sorunsuz bir geceydi bizimkiler televizyona esir oladursun bende türkülere sığınıp yarının anlamını ve önemini unutmaya çalışıyorum.Oldum olası nefret ederim senede bir olan günlerden.Heleki hala beyaz atlı prensi bulamadıysam iyice nefret ederim.Beyaz atını geçtim prens bile yokki ya.Neyse efendim şimdilik bu kadar şimdi yarının anlamını unutmaya çalışma oyunu oynuycam her zaman yaptığım gibi gerçi hiç işe yaradığı görülmemiştir.Ne zaman unutmaya yakınlaşşsam ya babam yada telefon şebekem hatırlatıyor.Neyse efendim olanların sevgililer günü olmayanların ise yalnızlar günü kutlu olsun.Sevgiyle kalın efendimm.

12 Şubat 2007 Pazartesi

GEÇMİŞE KÜÇÜK BİR YOLCULUK

Efendim akşam-ı şerifleriniz hayırlı olsunn.Haber yok dedim verdiğim sözü tutuyorum cidden haber izlemiyorum.Tam tersi evde son bir haftadır tam bir kızlar kampı şeklinde yaşadığımız için evdeki en küçük olan ki kendisi beş buçuk yaşında aktarıyor bizlere haberleri.Hayretler içinde dinliyorum bende.Neyse bugünkü konumuz yazmaya nasıl başladığım.

O zamanlar ortaokuldayım efendim her Türkçe hocası gibi bizim hocamızda bizlere kitap okuma saatleri veriyor.Ben bu saatlerde arkamda oturan ve ortaokul boyunca tartışığım sonraları bin arkadaşıma değişmiyceğim insanla İpek Ongun okuyorum.Dikkatinizi çekiyim önlü arkalı millet tenefüste biz iki deli oturmuş okuduğumuz kitabı tartışıyoruz.O zamanlar karar verdim günlük yazıcaktım.Hatta ilk günlüğüm mor kapaklı bir ajandaydı ve adıda winnie idi.Allahım ne hafıza ama nitekim ilk günlüğümü orta sonun ikinci yarısında yazmaya başladım.Allahım sen büyüksün nasıl bir hafıza verdiysen artık hala hatırlıyorum ilk günlüğümü.İşte böyle tutmaya başladım günlüğümü İpek Ongun'un kitaplarındaki Serra'yı örnek alarak.Ben büyüdüm Serrada büyüdü elbet her kitapta biraz daha yaklaşmıştı kendime.İki sene önce bir sonbahar Serra evlendi kitap bitti.Beraber büyüdüğüm kahramanın masalı bitmişti.Ortaokul arkadaşımla ilişkim hala ilk günkü gibi bazen birbirimize darılsakta ve eski günlerdeki gibi konuşmasakta söz konusu o arkadaşım hatta arkadaştanda öte dostum oldumu akan sular durur bende.O benim ortaokuldan beri her zaman yazmam için ailemden sonra tek destekçim.Tüm bunları niyemi anlattım dün gezerken İpek Ongun'un yeni kitabı çıktığını duydum.Serra'nın devamı.Birden hatıralarım canlandı gözümde ve paylaşayım dedim.

Artık yavaştan yazının sonuna gelme vakti yarın kampımızda temizlik varda hem ne kadar kısa sürerse okadar iyi.Yarında evdeki tozcuklara ölüm günü kızlar kampımızda sonrada benim sivri zekalı hopörlerin icabına bakıcam.Neyse efendim sevgiyle ve mutlu kalınız.

11 Şubat 2007 Pazar

GERİ DÖNÜŞ

Efendim akşamı şerifleriniz hayırlı olsun. Müjdemi isterim geri döndüm efendim.Zaten dönmek gibi bir niyetim vardı birde buna bugün gittiğim film sonrası müthiş bir şekilde kendime geldim.Nasıl gelmemki film sonrası girdiğim cd cide bulutsuzluk özlemi dinlemek ve olağan hayata o şekilde devam etmek müthiş bir duyguydu.Gerçi bu kendime gelişimde en az film kadar hatta ondanda fazla etkisi olan biri var tabiki oda çok sevgili arkadaşım optio.Yalnız bu aralar haber seyretmemeye karar verdim dolayısıyla haber yorumlarından bir süre yoksun kalıcaksınız.Ama dediğim gibi buralarda olucam...

BARDA

Bu film hakkında çok çelişkilerim vardı başlarda bir yandan gitmek için deli gibi çırpınıyordum bir diğer yandan her gitcem dediğimde gitmiş olan yada filmin konusunu bilen insanların konuyu anlatmaya başlamasıyla içim bir fena oluyor vazgeçiyordum.Bunun bir orta yolu yokmuydu vardı elbet.Hiç kimseyi dinlemeden kulağımı tıkadım ve gittim.gitceğim filmi duyan herkes başladı filmin konusunu okudukları kadarıyla anlatmaya yok efendim konusu güzel değilmişte yok efendim şiddet sahneleri fazlaymışta son 10 dakika kalana kadar bana filmden vazgeçme terapisi uygulandı bıraksam devam ederlerdi ama film başlıycak ben kaçar deyip 10 dakika önceden girdim filme.Ah ah keçi inadım tuttu bir kere hiç dinlermiyim iyikide dinlememişim de gitmişim.


Filme gelince gerçektende olağanüstü bir filmdi.Ha şiddet yokmuydu vardı elbet bazı kötü sahneleri yokmuydu oda vardı argo dil yokmuydu elbette vardı ama tüm bunları bir kenara bırakırsak film gerçekten olağanüstü bir filmdi.Biliyorum belki garip gelebilir ama ben filmin sonunda ağlayarak çıktım ve bunun sebebi kesinlikle filmde gördüğüm şiddet sahneleri değildi.Aslında filmi iki taraflı ele almak lazım bence.Birincisi olayları gerçekten yaşayanlar tarafından ikincisi tüm söylenenlere kulağını tıkamış biri tarafından.Filmi ister istemez izleyici gözünden izledim bende filmden çıktığımda aklımda bir soru vardı. Her ne kadar uçlarda kalmış biri olursan ol kimse sana bar basıpta o insanlara tecavüz ve işkence hakkını veriyormuydu .Sonuçta en azından filmde adalet yerini buldu peki ya gerçek hayatta .Sonuçta filmde yaşanmış bir olay canlandırıldı.Filmde adalet yerini buldu ve izleyenler içimiz huzurlu bir şekilde gerçek hayataki yaşantımıza devam edebiliyoruz bir şekilde.Peki ya bu olayı yaşayıpta hayatına olağan şekilde devam edemeyenler.

Neticede derimki gitme imkanı olupta çevresinden etkilenenler duyduklarınızı unutun ve gidin bu filme.Filmde ki herkes rolünü muhteşem oynamış bu filmden çok yıldız çıkar ve kesinlikle sinemada izlenmesi gereken bir film.Ki ben hiç bir film için böyle bir cümle kurmamış bir insanım çünkü bu film gerçekten çok farklı sahnelerin kesinlikle sinemada izlenmesi gerek.Birde aldığım bir duyuma göre filmin kaldırılması gündemdeymiş olayı anlatanın izni alınmadığı iöin o yüzden ne kadar erken izlerseniz o kadar iyi.

7 Şubat 2007 Çarşamba

ARA

Dün yazımı yazdıktan sonra çok düşündüm.Bir hafta içinde hayatım boyunca değil tartışmak üzmek bile istemediğim insanla tartışmalarımı ve iyi olmadığımı anlayıpta defalarca iyimisin diye soran insanlara bir haftadır söylediğim iyiyim yalanını düşündüm.Birde bu blogu en başından beri yalnız bırakmayan optonun kısa bir ara verişinin yarattığı üzüntüyü daha atamadım üstümden.Söylenicek çok söz var aslında ama kelimeler boğazımda düğümlü vaziyette kaleme dökemiyorum.Kısacası yorgunum.O yüzden ara veriyorum.Dönebilirmiyim bilmiyorum umarım dönebilirim.Hepiniz kendinize iyi bakın.Olur ha görüşemezsek hep mutlu olun.

6 Şubat 2007 Salı

.............

Bugünlerde neler oluyor anlamıyorum hiç bir şey tat vermiyor bana haberleri seyrederken sinirlenemiyorum bile.Neler oluyor hiç anlamıyorum hayatımda en son tartışırım dediğim insan şimdi en başta tartıştığım insan oldu birden bire.En iyisi çalan şarkıya kulak vermek galiba.Nazan Öncel'in en çok sevdiğim şarkılarından biridir.Gerçektende dediği gibi gidip uzaklaşmak mı lazım acaba...

3 Şubat 2007 Cumartesi

DÜĞÜNE GİTMEKTEN NASIL YIRTILIR

Efendimm akşamı şerifleriniz hayırlı olsun.Sizleri bilmem ama oldum olası düğünlerden nefret ederim ben bu yüzdende her fırsatta bir bahane çıksada gitmesek modundayımdır.Bugünde öyle bir gündü şu anda manevi ablam yerine koyduğum insanın düğününde olmam gerkiyordu ama yine yırttım ve karşınızdayım efendim.Hoş nişanı olucağı zaman tutturdu gelin diye düğünü sevmediğim gibi nişanıda sevmeme rağmen onu kıramamıştık ailece.Daha doğrusu yırtamammış hatta onunlada kalmamış benim için en önemli gün olan doğum gününmü yollarda geçirmiştim.Bu sefer karalıydım ama gitmeyecektim.Gelelim takdiklere.

Takdik 1:

O gün mutlaka başka bir organizazyon yapın.

Misal ben:En yakın arakdaşımın düğün günü bile Işın Karaca Konserine gitmeyi becermiş bir insanımdır Allah'a şükür .Ne kadarda kötü bir arkadaşım değilmi ama.Ne yapıyim sevmiyorum böyle ortamları.Hem plan olunca işede yarıyor.Ertesi gün ararsada ay tühh demek senin dün düğünün vardı ya.Valla bende o kadar düşündüm dün evden çıkmadan ay konserden yada bulduğunuz etkinlikten başka ne vardı diye meğer senin düğünün varmış ay çok üzüldümm neyse canım mutlu olursunuz inşallah dersiniz birde gönlünü alcak sevdiği bir şeyi ev hediyesi götürdünüzmü ortada sorun kalmaz emin
olun.


Takdik 2:

Yer çok uzak.

Annem sabahtan beri söylüyor .Duygu istersen sende gel.Ben ya Anne saçmalama ne işim var benim düğünde hem sen değilmisin mekan çok uzak nasıl gidicez diyen git gel işte sen.Tabi birde araba ayarlayınca durum değişti tabi tuttturdu gel ben yok almiyim sağol hadi sana iyi eğleceler ve odama kapanma gidene kadarda odadan çıkmama giderken hala kızım gelseydin diyordu.Bazen bayılıyorum kendisinin gittiği yetmiyor birde gelin odasıyla canlı telefon bağlantısı kurdurtuyor ya.Neyse o fasıl en kolayıydı.

-Niye gelmedin ya üzüldüm keşke gelseydin
-Ya canım sorma ya bende isterdim ama yer çok uzak ya sana mutluluklar dilerim .

Bu fasılda böyle biter bir dahada beni kimse düğünlere götüremez teklif bile edemez.Kendimde karar verdim zaten bende bizim ufaklıkta düğün yapmıycaz nikahı yapıp gece arkadaşlarımızla eğlenicez.akrabalarmı dediniz bende bu iki yöntem olduğu sürece ben daha çokkk düğünden yırtarım yeterki aralarından bir uyanık çıkıpta hüzün edebiyatı parçalamasın.Hem ne saçmadır akarabaları evlendiricem diye sen bir sürü borca gir.Üstelik müziğin yarattığı baş ağrısıda cabası.

İşte böyle efendim bir düğüne gitmekten bu yöntemlerle yırtabilirsiniz.Cidden işe yarıyor arkasından iyi bir özür yada düğün öncesi azcık edebiyat parçalanmış bir konuşma katkılarıyla tabiki.Bugünlük yazımız bu kadar sevgiyle kalın efendim mutlu akşamlar.

1 Şubat 2007 Perşembe

.....................

Efendimm gününüz aydın olsun.Çokk şükür bu sabaha karla uyandım.Yok bu ötekiler gibi buz kütlesi değil bayağı kar.Halada yağıyor.Eh haliyle hem sevinçliyim hemde şoklardayım.Yaklaşık bir sene öncemi ne gördüm böyle karı.Umarım biraz daha devam eder bu manzara çok özlemişim doya doya kar seyretmeyi.İnsan haliyle seviniyor ve güne iyi başlıyor tabi.

Türkiyenin gündemi dünden kalma efendim.Akşam Kuzey Kıbrıs'a savaş gemisi gönderdiğimiz konuşuluyordu.Garibanlar alarma geçmiş tabiBizde savaş çıktı zannetik.Yalnız bizdeki Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın açıklaması hayli ilginçti "orda gemilerimiz zaten vardı".Gördünüzmü boşuna telaşlanmışlar.Aklıma bir şey takıldı yalnız.Madem gemiler vardıda niye adamlar bunu dün sabah flaş haber olarak verdi.Gemilerimiz çok mu küçük ki ancak görebiliyorlar.Neyse bunun cevabı ilerde açıklanır.İkinci bir konu varki sormayın efendim.Ben videoyu koydum .Yorumu size ait.Konumuz Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın Atatürk 'ün sözleri önünde türk bayrağı elinde çektirdiği fotoğraf.Hani şu soruşturma başlatılan müfettişlerin aradığı görüntü.İşte onu TGRT haberdekiler ele geçirmiş.Her nasılsa müfettiş bulamıyor haberci buluyor.Her neyse efendim işte o görüntü.



Benim söyliycek tek sözüm var beyler kahraman ilan etseydiniz tüm Türkiyeye.Gerçi zaten etmişsiniz ya o ayrı mesele.İşte böyle efendim.Gerilmiyim sakin oluyim diyorum ama olmuyor ne yazıkki.Neyse hepinize iyi hafta sonları sevgiyle kalın efendim.