31 Ocak 2007 Çarşamba

UNUTMADIK SENİ




Sene 1999 günlerden 31 ocak akşamıydı aramızdan ayrıldığında.O zamanlar adam olucak çoçuktum senin deyiminle.Bir dönem şarkılarınla büyüdü bende büyüdüm.şimdilerde adam olmaktan çok insan olmaya çalışıyorum Ama hala en sevdiğim şarkıların başında senin dağlar dağların geliyor.Nur içinde yat barış abi ölümünün 8.yılında unutmadık seni .

30 Ocak 2007 Salı

HABERLER HABERLER HABERLER

Efendim akşam haber bültenimize hoş geldiniz.24 saat haber izlersem sonunda olacağı buydu bünyem bir yere kadar kaldırıyor tabi.Neyse biz haberler dönelim efendim.
Günün gelişmelerininden önce haber başlıkları.Karşınızda günün satır başları.

1.Madde:
Bolu Tüneli
2.Madde:
Slogana kızıp vapur kaçıran adam

3.Madde
Derin Devlet
Ayrıntılar azzsonraaaaaaaaaaaa

1.Madde

Bolu Tüneli

Efendimm bolu tünelinin ilk kapanışını daha önce duyurdum sizlere çok geçmediki tünel ikinci defa kapandı.İnsan düşünmeden edemiyor acaba kandırıldıkmı hani 3.5 saate inicek dendi ya sakın 7-8 saate çıkıyor olmasın bu.Birde tüneli açtıktan sonra Başbakanımız ve İtalya Başbakanı denemedimi bunu.Denedi tabi de o zaman kar yağmıyordu değilmi muhtemelen ondan olsa gerek yada medeyayı kandırdırlar.
Bekliycez görücez aslında fenada olmadı değil.Israrla İstanbul'a çağırdıklarında bahanem hazır ya canım gelicemde Bolu Dağı geçit vermiyorki.Hadi ordan 2 senedirmi geçit vermiyor .Hımm bu sorunun cevabını bulmam lazım.

2.Madde Slogana Kızıp Vapur Kaçıran Adam
Efendim öncelikle olayın ne olduğunu bir hatırlayalım.

Gelibolu-Lapseki arasında sefer yapan Sultantepe adlı araba vapuruna dün gece el koyan bir eylemci, gemi kaptanını rehin aldı. Kendisini "Vatansever Türk Fedaisi" olarak tanıtan Nihat Acar adlı kişi, eylemi, Hrant Dink'in cenazesinde atılan sloganlar nedeniyle yaptığını ileri sürdü


Şimdi bu insanın akıl dengesi ne kadar yerinde acaba.Dink'in cenazesinde atılan hepimiz ermeniyiz hepimiz HrantDink 'iz sloganıyla mı Ermeni oluyoruz bizler anlamadımki.Altı üstü bir slogan tabi gelde bunu milliyetçilikle beyni yıkanmış olan insanlara anlat.Müsadenizle ağzımı bozuyorum sevgili okurlar daha doğrusu bu şahsiyete bende önce ağzını bozmuş olan İsmail Y.K.'dan Allah Belanı Versin şarkısını armağan ediyorum.Ya sabır bakalım daha neler görüp neler duyucaz ...

3.Madde

Derin Devletin varlığını başbakan kabul etti.

“Derin devlet ta Osmanlı’dan kalma. Onu yok etmeyi başarmak gerek”
Başbakanı ilk defa takdir etttim sonunda bazı şeyleri görebiliyor.Muhalefet hala yüklenmekle meşgul.Deniyorki bıraksın derin devleti yada yok etsin.Bence anlaşılması gereken tek konu derin devlet.Sizler tartıştıkça büyür bu konu beyler.Derin devlet dahada büyür.

Haber bültenimiz ve gündem başlıkları böyleydi.Bir dahaki haberlerde görüşene kadar esen kalın efendim.Son olarak iyi akşamlar Türkiye her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan.

Not:Farkındayım yazının dili biraz ağır oldu.Bunun iki tür açıklaması olabilir.Birincisi gündem benide gerdi ikincisi başbakanı izleye izleye kasım paşalı ağzını kaptım.Umarım ikinci değilde birincidir ikincisi kalıcı gibi gözüküyor çünkü.Neyse efendim sağlıcakla kalın.

28 Ocak 2007 Pazar

HAFTA SONU FİLM İŞKENCESİ

Efendimm hafta sonunu bitirdik sonunda.Hafta sonu en büyük zevklerimden biridir film seyretmek.Sinemadayken izleyemediğim hokkobazıda almışım hazırda kuruyemiş cips felanda var haydi bakalım sinema keyfine.Ama oda ne film çalışmıyor.Gerçi bu benim için süpriz değildi elbet her seferinde karşılaştığım şey tekrar tekrar 10 kez deniyorum.Yalnız bu sefer ciddi çalışmıyor.Tadımda zevkte kalmadı tabi.Oldumu hafta sonu film seyredememek.Neyse efendim başka zaman yapıcam artık.

Halbuki gün de güzel başladı evde biryandan öğlen haberlerini izleyip bir yandan kahvaltı yaparken bayağı güldüm.Gülme sebebime gelince hani başbakanımızın 5 gün önce açtığı Ankara İstanbul arasını 3.5 saate indiren bolu tünelinin İstanbul Ankara yönü bu sabah trafiğe kapanmış efendim.İyi yine beş gün dayanmış.Hayır anlamadığım bu köprüyü tam 23 senelik uğraşlar sonucu açıldı.Yani köprü yapımına başlandığımda ben dünyada bile değildim.23 senede daha dayanıklı bir köprü yapılamazmıydı acaba.Vatandaşlar haliyle şaşırmış tabi.Şaka gibi valla 5 gün önce açılıyor 5 gün sonra kar ve buzlanma ya birde kontrolünü kaybeden tır şöförü eklenice köprü nakavt.Ancak türklere özgü bir olay herhalde.Neyse efendim bunlara alışmamız lazım ülkece malum kış kapıda.Sonunda ayılar kış uykusuna yatıcak.Gerçi bugün bir girdim buraya karşımda iki tane ayı garibanlar uyumaya buraya gelmişler.Bakmışlarki kar felan yok mevsimler şaştı birde burda benim yaptığım esprileri görünce burada uyuya kalmışlar.Dikkat edin lütfen ama korkmayın uyudukları için saldırmazlar.







-Oh çok şükür benim çoçukta uyudu kocamda demekki burası yeterince soğuk eh bende uyuyim yeterince geç kaldım zaten.Hadi size iyi gecelerrr


Gördüğünüz gibi son derece zararsız.Mevsimler şaşınca daha fazla dayanamamış zavallı.Gerçi sonunda burdada kar yağdığını gördük.Sabahları çalar saat yerine kullanıldığım için bizim ufaklıkı uyandırdım giderken sesleniyor abla dışarda kar yağıyor şemsiyeler nerde.Bir kalktımki anaaa kar.Ama tutmadı ne yazıkki sadece 2 3 saat yağdığını gördük.

Neyse efendim geldik yazının souna.süper becerikli kendi vcd sine bile söz geçiremeyen benim hafta sonum böyle geçti.hadi beni anladım beceriksizimde anneme ne oluyor onu anlamadım.Aslında anladım vcd miz toplu greve geçti.Neyse efendim iyi haftalar hepinize şimdiden sevgiyle kalın.

26 Ocak 2007 Cuma

KARDEŞ TÜRKÜLER GECESİ

Dün bizim deli klavyeyle uğraşırken annem aradı.Ne yapıyorsun.Hiç annecim klavyeyide karşıma aldım göbek atıyoruz karşılıklı iyi güzel o zaman hazırlan evden çık akşam Kardeş Türküler konserine gidiyoruz.Kardeş türküler zaten sevdiğim ve canlı dinlemek istediğim bir grup olduğu için Allah dedim hemen çıkıyorum evden.

Eğitimsen derneğinin 12.senesi olduğu için yapılan ufak bir konuşmadan sonra sahnede Kardeş Türküler ekranda ise Hrant Dink ve sesi vardı.Hep bir ağızdan sari gelin yani sarı gelini söyleyerek başladı konser.Konser bir müzik ziyafetiyle başladı öylede bitti.Müzik ve görsel şölen bir aradaydı.Konser boyunca bir yer bulup oturduk ama tabi konser çıkışı konseri oturarak izlediğime pişman oldum.Müzikler o kadar güzeldiki her ne kadar çoğunun dilini anlamasamda yerimizde duramadık bir dakika bile.Ben hayatımda ikinci kez bir konserde böylesine eğlendiğimi hatırlıyorum.Konserden sonra iki şeyi anladım.Birincisi şarkının dili ne olursa olsun müzik evrenseldir.Şarkıların çoğunu her dilden şarkı söylediklerini anlamamıştım ama perforsmansları okadar mükemmeldiki kendimi her şarkı bitiminde çılgınca alkışlarken buldum. İçimdeki çoçuğuda gördüm .Oda benim gibi konseri izlerken bana gülümsüyordu.

Konser bitipte salondan çıktığımda bambaşka biriydim artık.Şarkılara eşlik ederken
kendimi ve asi yüzümü geri kazanmıştım.O kadarki annem bile şaşırdı konser sonrası meşhur konser kritiğimiz için bir yerlere gittikte.Saatde geç olunca bizim ufaklık merak etti tabi.Annem diyor biliyorum inanmıycan ama ablan gelmek istemiyor bugünde.Sonuç itibariyle konser o kadar iyi geldiki gece az uyumuş olmama rağen ve birde onun üstüne benim bunalımlı bilg le uğraştıktan sonra hala gülümseyebiliyorum insanlara.Tanıyanların çoğu bir gün önce ki benle sabahki benigörünce tamam dediler sen kesin delirdin.Aslında iyi oldu deliyim dediğimde imse inanmazdı şimdi artık inanıyorlar.Neyse efendim hepinize iyi hafta sonları şimdiden sevgiyle kalın.

25 Ocak 2007 Perşembe

GERİ SAYIM

Efendim gözünüz aydın geri dönüyorum.Geri sayıma başlaya bilirsiniz.Günlerdir düşündüm yazıyim mi yazmiyimmi yazmam için iyi birşeyler olmalıydı.Dün avukat Behiç Aşcı'nın ölüm orucunu sonlandırdığı duydum.Ceza evlerinin koşullarını protesto için ölüm orucu tutuyordu .Sonuçta ilk defa iyiler kazandı ve işte dedim yeni bir umut.Ve sonuç burdayım.Yalnız şimdide klavyemiz zor yazıyor.Kendisinin niyeti beni delirtmek.Aslında kendisine dalıcam bir ara ama bir daha kendine gelemez diye korkuyorum.Kısaca siz geri saya durun ben gelicem...

24 Ocak 2007 Çarşamba

UĞURLAR OLSUN




Bir pazar sabahıydı bundan 14 sene önce ilk o zaman anlamıştım bu ülkede özgür düşünmek suçtu.Aradan 14 sene geçti unutmadık seni Uğur Mumcu.Kalemime kan damlamadı daha .Kalemime kan damlamadığı sürece izindeyim.Uğur Mumcu ve diğer bugün ölenler 6 sene önce kaybettiğimiz haince suikaste kurban giden Gaffur Okkan ve bugün hayatını kaybeden İsmail Cem sizlerede uğurlar olsun.sizleride unutmadık unutmayacağız.

Son Not:Dün gittiğim görüşme için olumsuz denebilir.Yazmayada geri dönmedim daha çok düşünmem lazım çok....

20 Ocak 2007 Cumartesi

VEDA EDERKEN

Bir masaldı burda anlattığım herşey bir masaldı aslında ülkenin gerçeklerini elimden geldiğince anlatmaya çalıştım sizlere ne kadar başarılı oldum bilinmez.Baştada dediğim gibi herşey bir masaldı ve masal bitti.Öyle olması gerkiyor dün akşam penceremden hayalerimin gidşini seyrettim.Hayalleri olmayan bir insanında yazmaması daha hayırlı bence.Keşke buda diğer gidişlerim gibi kısa olsaydı ve hayallerim beni hiç terketmeseydi ama terketti işte..

Eylülden beri kafamda bir soru vardı peşimi hiç bırakmayan.Bu sene okulun bitiyor ne yapıcan sorusu.Önümde iki seçenek vardı ya annemlerin dediğini yapıp devlet dairesinde çalışıcaktım yada her zamanki dik kafalılığımı gösterip kendi bildiğimi okuyacaktım.Sonuçta kendi bildiğimi okudum tabi.Salı günü bir iş görüşmesine gidicem iş yeri sahiplerini tanıyan birilerini bulduğumuz için büyük ihtimalle olumlu olucak bu görüşme.İşte arkadaşlar bu nedenle masal bitti iş mücadelesini kazandım ama masalda bitti.Gelelim teşekkürlere öncelikle bu blog var olduğu günden beri yalnız bırakmayan optio herşey için çok teşekkür ederim iyiki varsın ve tanımışım seni.Sonra Zehra ,Tılsım ve diğer okurlarım sizlerede çok teşekkür ederim yazdıklarımı zahmet edip okuduğunuz için.

Küçükken hep hayaller kurardım büyüyünce kendi masalımın kahramanı olucağıma dair hem masalımda mutlu sonla biticekti.Masal burada bitti ve mutsuz son yazdığım en zor yazılardan birini yazıyorum.Masalın kahramanı normalde cesaretsiz olmasına rağmen hayallerinden uzağa hayatını sıfırlayarak yaşamaya gidiyor şimdi.Elbet oda isterdi kendi masalının kahramanı olmak.Oysaki başroller çoktan kapılmıştı hayatında.Ve o zamanlar hayal kuran çoçuk anladıki mutlu sonlar sadece masallarda olurmuş.Bunu anladı ve hiç unutmadı.Tıpkı Uğur Mumcu'nun öldüğü günü unutmadığı gibi o zamanlarda çoçuktu masalın kahramanı o zaman anlamıştı ülkesinde özgürce düşünceni söylemek yasak düşünceni söylersen sonun ölüm olur büyük ihtimalle.Bunu da unutmadı ve dün akşam Hrant Dink 'in öldüğünü duyduktan sonra yemin ettim bir daha elime kalemi kağıdı almıycam.Son olarak lütfen üzülmeyin arkadaşlar hayatımda en son istediğim şeydir benim yüzünden birilerinin üzüldüğünü görmek.Kimbilir belkide bir gece dün yolcu ettiğim hayallerimin geri geldiğini görürüm penceremden hem arasıra uğrarım belki buralara.Ama yazmak için değil okumak için.Veda ederken kendimden geriye bir tek burada çalan şarkının kalmasını istedim.Hepiniz kendinize iyi bakın ve mutlu olun.

19 Ocak 2007 Cuma

............

Hrant Dink Agos dergisi genel yayın yönetmeni baş yazarı bir ermeni.Bugün 15 :00 sularında gazeteden çıktığı sırada öldürüldü.Suçumu bir yazısında türklüğü aşşağılamak.Peki bir soru bu adam mahkemeye çıktığında neden yargıtay hariç herkes suçsuz olduğunu düşünüyordu.Neyse sonuçta yargılandı ölüm tehditleri alıyordu ve bugün öldürüldü.Başbakan açıklama yaptı adalet ve içişleri bakanlığını görevlendirdim bu konuda katilleri bulucaz.Bulun tabi bulun ve konuşturun.Buda Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi gibi faili meçhul olmasın.Bulun ve konuşturun tabi konuşturabiliyorsanız...

18 Ocak 2007 Perşembe

DALLARI BASTI ERİK

Efendim akşamı şerifleriniz hayırlı olsun.Yazıma özür dileyerek başlamak istiyorum bu sefer.Ben kendi sağlığımla meşgulken bugün çok mühim bir şey olmuş daha doğrusu dün akşam olmuş ama benim valla haberim yoktu.Atladığım habere gelince.Ben iki gündür yatmakla meşgulken Gülben Ergen çoçuğunu doğurmuş efendim.İsmini ilk duyduğumdan beri şoktayım bebeğin ismi atlasmış efendim.Başka isim kalmamışta.Kısa bir özürden sonra hemen gündeme geçiyoruz.

İstanbulda kışın ortasında dalları erik basmış.Anlıycağınız mevsimler iyice şaşırdı efendim.Hayır yani benim bildiğim ve hepimizin bildiği kadarıyla erik haziran gibi olmaya başlarda.Kışın ortasında erik tam anlamıyla kötüye alamet.Zaten bilim adamları kıyamet saatini ileri almış.Nasılmı şöyleki önceden kıyamete 7 varmış şimdi 5 var efendim.Kıyamet giderek yaklaşıyor yani.Birde kışın ortasında uyuyamayan garibim kutup ayıları var tabi.Kendileri uyumak kabile halinde burada bu blogta konaklamaya başladılar.



Arkadaşlar koşun koşun serin ve soğuk bir yer bulduk sonunda burda konaklıyoruz.Bu blogun sahibinin yaptığı espri ve gündem yorumlarındaki soğukluk bize yeterde artar bile.



Gördüğünüz gibi değerli okurlaeım o yüzden dikkat edin dolaşırken karşınıza her an çıkabilirler.Neyse efendim bugünün anlamını önemini bloguma koyduğum Cem Karacanın Bindik bir alamete gideyok kıyamete şarkısı yeterince açıklıyor.

Evet efendim bugünlük bu kadar .Hepiniz kendinize dikkat edin.Malum bindik bir alamete gideyoz kıyamete.Hepinize iyi hafta sonları.

17 Ocak 2007 Çarşamba

NÜKLEER SANTRAL VE VİZE

Efendim hepinize iyi akşamlar.Mesaimin başıan döndüm.Gelelim hemen gündeme.Çalışmayıp dinlendiğim süre içinde gündemi eleştirmeyi özlemişim.E herşey yolunda hatta dostum dediğim insanla bile konuştum.Keçi inadına sahip ben en fazla bir gün dayandı lütfen konuşmamız lazım ısrarlarına.Sonuç mükemmel.Neyse dönelim gündeme.

1-İstanbul ve Vize

İki gündür aynı konu her yerde bizim millet cin fikirlidir ya ne yapsak ne yapsak İstanbul'un trafiğini kontrol altına alsak dediler.Çözümü başbakan açıkladı.İstanbula insanları vize ile almayı düşünüyoruz birde plakalar sınırlandırılacak.Şimdi hepinizden özür dileyerek ağzımı bozuyorum sayın okurlarım.E yuh be kardeşim bula bula bunumu buldunuz.Evet efendim tekrardan kusura bakmayın.Komikliği düşünsenize Türk insanı Türk vatandaşı İstanbul'a vize ile gidicek.Yaşanılması muhtemel diyalaog.

Otobüs Müavini:Lütfen herkes biletler ve vizelerini çıkartsın kontrol edilecek.
Yolcular:Tövbe tövbe bir bu eksikti.İstanbulamı Avrupayamı gidiyoruz belli değil.

2-Nükleer Santral

Gözün aydın ülkemin güzel insanları artık bizimde santralimiz olucak .Hemde Sinop'a kurulacak.Artık Karadeniz'i yok edişimizi ne şekilde kutlarız bilemiyorum.Kırk gün kırk gece yetermi acaba masallardaki gibi.Sinop lafını duyduğumda söylediğim tek bir şey vardı.İyi güzelde Karadeniz bitecek .Çernobille bitiremediler ama Santralle ciden bitirebilirler.Sonrada soluğu 23 Nisan'ı fırsat bilip günü birlik Amasra'da almıştım.Sırf yok olmadan görebiliyim diye.Sonradan Karadenizli bir arkadaştan öğrendimki Amasra'yı tam Karadeniz saymıyorlar.Tüh ya Karadeniz tükenmeden oraya gördüm diye sevinmiştim bende.Birde bu olaya hükümet tarafından bakalım isterseniz.


Komisyonda konuyla ilgili görüşlerini dile getiren AK Parti Sinop Milletvekili Cahit Can, nükleer enerji santralinin Sinop'ta kurulmasını isteyerek, ''Nükleer santraller madem zehirliyor, dünya zehirleniyor, bırakın biraz da biz zehirlenelim'' dedi.

Ben bu sözün ardından bir şey söylerdim ama neyse adamlar Karadenizi bitirdiğinin farkında değilse daha ne denebilirki.Çernobilde binlerce insanıkaybettik koskoca Kazım Koyuncu'yu kurban ettik çernobile yetmedi şimdide Santral kuruyoruz.Peki bundan sonra ne olur.Ben söyliyim birincisi Türkiye'nin dört değil üç denizi olur.İkincisi muhtemelen kanser vakalarında artış olur sonrası ise 2.bir çernobil vakasına kadar gider yani.Peki tüm bunlar olurken bizler ne konuşuyoruz.Bir haber sitesinin en başındaki haberi aktarıyorum sizlere.

“Sperm bankaları caiz mi” tartışması !
Sperm bankasından alınan spremle hamile kalmak caiz mi tartışması başladı.

İşte böyle efendim ben aslında boş yere yoruyorum kalemimi.bizim insanımızın aklı fikri başka yerde gördüğünüz gibi.Neyse efendim sevgiyle ve sağlıkla kalın.

16 Ocak 2007 Salı

HANİ BENİM GENÇLİĞİM

Hani benim sevincim nerede;
Bilyelerim, topacım,
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim?
Çaldılar çocukluğumu habersiz..

Penceresiz kaldım anne,
Uçurtmam tel örgülere takıldı..
Hani benim gençliğim nerede?

Ne varsa buğusu genzi yakan,
Ekmek gibi, aşk gibi,
Ah, ne varsa güzellikten yana,
Bölüştüm, büyümüştüm.
İçime sığmıyordu insanlar..

Bu ne yaman çelişki anne,
"Kurtlar sofrasına" düştüm..
Hani benim direncim nerede?

Hani benim övüncüm nerede;
Akvaryumum, kanaryam,
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeği?
Aldılar kitaplarımı sorgusuz..

Duvarlar konuşmuyor anne,
Ve açık kalmıyor hiçbir kapı..
Hani benim gençliğim nerede?

Daha kapılmamışken rüzgara,
Tatmamışken rakıyı,
Şiire yeni-yeni başlamışken,
Koştum, dağlara koştum;
Daha öpmemişken hiçbir kızı..

Yağmurları biriktir anne,
"Çağ yangınında" tutuştum..
Hani benim bilincim nerede?



Yusuf Hayaloğlu


Uzayan bir gece ve bu şiirle edilen bir sabah.Bununla beraber hafifçe bir baş ağrısı oysaki ne kadarda emindim bendeki tüm hafta sonu boyunca süren dinginliğin fırtına öncesi sessizliğin sakinliği olmadığına.Zaman sadece birazcık zaman gerek bana kötü bir kabus bu gördüğüm.Peki bu gördüğüm kabussa deminden beri daha doğrusu çoçukluğumdan beri her sıkıntılı anımda dinlediğim türkü neyin nesi peki.Bilmiyorum ...Ben neyi biliyorumki zaten dostum dediğim insanın iyi bir oyuncu olduğunu bile yeni yeni anladığıma göre neyi biliyorumki ben.En iyisi gitmek galiba yalanın olmadığı sevginin dostluğun hala önemli olduğu bir yer bulup gitmek.Yada susmak ve konuşmamak konuştukça saçmalıyorum çünkü.Evet en iyisi susmak 1 2 3 tıp tamam sustum.

14 Ocak 2007 Pazar

.............

Sevgili günlük;

Tüm hafta sonum film seyretmekle geçti.Birbirinden güzel üç güzel film seyrettim ama bir şeyide farkettim hafta sonu boyunca.Kalabalıklar içinde yalnız olduğumu.Halbuki dışardan bakılınca mutluyum sözde.Ah ah sen gelde bana sor kalabalıklar içinde yalnız olduğumu nasılmı anladım.Çokk eski bir dotu hatırladımda.Bir gün bana bir şiir göndermişti o şiiri ilk okduğumda ne çok ağlamıştım.Allahtan o dönem sınav sonuçlarımın açıklanmasını bekliyordumda annem onun gerginliğinden dolayı ağladığımı sanıyordu.Bugün o şiir tekrar geldi aklıma.Peki değişen neydi.Aslına bakarsan hiç bir şey ama çok şey.Birincisi artık o dostum yanımda değil kendisiniden hiç bir şekilde haber alamıyorum.İkincisi artık ağlamıyorum ama ağlamamak için kendimi zor tutuyorum o ayrı mesele tabi.Sözün kısası o şiiri seninle paylaşıyim dedim günlük.Bilmiyorum herşey o kadar sakinki hayatımda haberleri izlemiyorum haliyle gülmek ve dalga geçme yeteneğimi kaybettim.Anlıycağın bu seneki sınav kabusumuz geçen senedende erken başladı .Sevdiğim insan bile beni konuşturmak için onca çaba harcayıp başarısız olabiliyorsa tüm ısrarlarına rağmem konuşturmayı beceremiyorsa bizim kabus dönemi erken başladı demektir.
Neyse günlük buyur şiir.


BÖYLEYMİŞ /YILMAZ ERDOĞAN

Yanarmış yürek böyle
Islak bir yeşil sebebiyle
Kaçarmış insan kendinden
Nereye gittiğini bilmeden
Ağlarmış gizlice
Kurumuş toprağı ıslata ıslata
Severmiş de sevilmezmiş
Yalan da olsa gülermiş
Sebebini bilmeden

12 Ocak 2007 Cuma

MUTFAKTA BİRİ VAR VE KAYIP İLANI

Efendim mutfakta biri var programımıza hoşş geldiniz.Bugün hep beraber ezo gelin çorbası yapıcaz.Kendisi benim ilk çorba deneyimim olmakta aynı zamanda.Bizde genelde bu tür yemek işlerine annem bakar ama annem evde değil işte olunca iki gündür hasta olan bizim ufaklıkta sınavlarına girip hemen eve gelince iş başa düştü tabi.Öncelikle malzemeler.

Malzemeler:

1paket hazır ezo gelin çorbası
5 su burdağı soğuk su
Tencere
Çorbayı karıştırmaya yarayan kaşık.

Buraya kadar tamam kardeşim tutturdu çorbayı ben yapıcam.Hadi ordan sen hastasın ben yaparım çorbayı.Sonuçta ben yaptım çorbayı tabi.Ve işte sonuç.Halen karşınızdayım üstelik kardeşimde sağlam.Henüz zehirlenme vakasına rastlanmadı yani.Hepinze afiyet olsun efendim.


KAYIP İLANI:



Dikkat dikkat değerli okurlarım.Bu keçiye blogumda gezerken rastladım.Sahibinin keçiyi hafta sonu almasını rica ediyorum.Ben götüriyim dedim ama kendisi adı üstünde keçi olduğu için benimle gelmemekle inat etti.

Bugünlük bu kadar herhangi bir aksilik olmazsa ki umarım olmaz yoksa bu keçiler çoğalır gibime geliyor pazartesi sizinleyim.Sevgiyle kalın efendim hepinize mutlu hafta sonları

BİRŞEYLER BİTERKEN

Ankarada sisli bir cuma sabahı.Elimde kahvem kulağımda Kazım Koyuncu'nun son albümünün ezgileri.Yavaş yavaş oluyor galiba.İçimdeki kırgınlığa nefrete dair ne varsa teker teker gidiyor içimden.Yavaş yavaş kendime geliyorum galiba...

Not:Eğerki şu anda hayatımdaki sessizlik fırtına öncesinin sessizliği değilse pazartesi günü sizlerleyim efendim.

9 Ocak 2007 Salı

..........

Bu blogun sahibi bugün itibariyle ne kadar saf biri olduğunu farketmiştir.Aslında bunu çok önce farketmişti ama bugün iyice anlamıştır.Ve şu anda yıkılmış bir enkazdan farksızdır.O yüzden sizlerle bir süre beraber olamayıcak .Blog sahibi espri ve dalga geçebilme yeteneğini geri kazanır kazanmaz yine burda olucak.

8 Ocak 2007 Pazartesi

YURDUMDAN İNSAN MANZARALARI

Efendim gününüz ve haftanız hayırlı olsun.Ne sabahı yahu öğlen olmuş hala sabahı şeriften bahsediyorum sabahtan beri hastanede koşturursam ancak öğleden sonra sabahı şerife yetişirim tabi.Sabah bir gittim hastaneye doktorlarımız beni çok severde 6 ayda bir buyur ederler.Geçen randevuyuda kaçırınca oldumu size bir sene eh bir hayli özlemişler tabi kolay bırakmadılar.Ama ben akıllandım 6 ayda bir kontrollerimi aksatmıycam.Sabah hastane yollarındayken radyoda bir haber duydum efendim.Ben şahsen resmen gülmekten koptum.

Biliyorsunuz bizim milettimiz biraz cin fikirlidir ve herşeye pratik çözümler bulur.Şimdi yine bizim miletimiz cin fikirliliğini gösterdi.Biliyorsunuz ülkemizde muz yetiştirilmekte ve buna Anamur muzu denmekte ama bizim güzide insanlarımız daha büyük diye dışardan ithal edilen çikita muzu tüketmekte.Hatta kendini ülkenin starı sanan sözde starımız gerektiğinde bir numaralı starımız Nane Nane Ajdar bile çikita muz diye şarkı yapmakta.Hal ve durum böyle olup Anamur muzu rağbet görmeyip ithal muz tüketilince bizim muz üreticileri bu duruma bir dur demeye karar vermiş



Demişlerki madem millet büyük muz seviyor bizde üniversitelerle konuşalım büyük muz üretelim bunada bir isim bulalım.İyi ne güzel bir gelişme değilmi.Buldukları isim mi dediniz.Hazır olun sıkı durun söylüyorum.Azman ve Şimşek.




Yanlış duymadınız muza buldukları isim Azman ve Şimşek.Tam fıkra gibi değilmi hadi Şimşek i anladımda Azman cidden ilginç bir isim.Oldu olacak alternatif ismler Kara Şimşek,Tazman,Gazman v.s. bu liste uzar gider.Valla anneme söyledim e ne varki bunda diyordu ne yokki muza bulunan isimler düşünsenize pazardan yada manavdan bir kilo muz alıcaksınız.Muz alırken artık şu şekilde bir diyalog olasıdır.

Müşteri:Pardon ben bir kilo azman alıcaktım.
Manav :(içten içe güler)Buyur abi başka bir istediğin bak buda Azman ın akrabası Portakal Osman bundanda veriyimmi biraz.
Müşteri:Yok sağol dalga geçiçek başka birini bul lütfen
Manav:Yok abi ne dalgası siz tanışmıyorsunuz tabi bu Azman'ın kayın biraderi portakal Osman

Bu diyalog böyle uzar gider herhalde seviyorum bu ülkeyi ve insanlarımızı ve buldukları pratik çözümleri.Yoksa hergün ben neyle gırgır geçicem değilmi.Kendinize iyi bakın ve sevgiyle kalın efendim.Hepinize iyi haftalar.

7 Ocak 2007 Pazar

GÜZEL BİR PAZAR SABAHI

Efendim sabahı şerifleriniz hayırlı olsun.Sabahı şerifmi öğlen olmuş hala sabah diyorum ya Allah beni bildiği gibi yapsın.Aminn.Sabah kalktığımda yerlerd ekar pardon buz birkintisi vardı.Sağolsun dün Ankara 'ya ikinci kez buz yağdıda.Kar demeyi çok isterdim ama ne yazıkki yağan yerleri geçici bir süre beyazlatan buz.Ne zaman buz yada kar görsem aklıma üç şey gelir.Birincisi çoçukluğum ikincisi bu zamana kadar dinlediğim en kaliteli seslerden biri Turgut Berkes ve grubu Kara kutu üçüncüsü ise bir fincan sıcak kahve.

Birinci faktörü bir kenara bırakırsak benim her pazar klasiğimdir Turgut Berkes ve Kahve ikilisi.Haftanın yorgunluğunu öyle bir güzel alıyorki.Turgut Berkes ve grubunu dinledğim zaman içime bir dinginlik gelir ve herşeyi unuturum.Nisan ayında başlıycak olan sınav kabusumu bile unutturur bana Turgut Berkes'in sesi.Geçen sene tesadüf eseri keşfettiğimde daha fazla geç kalmadığım için dua ediyordum.Gerçi dinlemem tamamen bir şans eseridir.Normalde akşamları televizyon seyretmeyen bir insanın geçen sene tesadüfen televizyonda üstelik müzik programı bile değil bir dizide şarkılarına rastlamasına tesadüften başka bir şey denemez herhalde.Televizyonda rastladım ve resmen çarpıldım .Tamam demiştim şarkı budur benim bu şarkıyı mutlaka bulmam lazım.İyide nasıl e internet diye bir teknoloji var değilmi.Yada ben öyle sanıyordum bir iki ay süren çalışmalarım sonucunda öğrendiğim bir tek şey vardı şakıyı söyleyenin kim olduğu.Sonunda üç beş arkadaş toplanıp arama timi oluşturmuştuk.Tabi arama timinin başı ben. Hey gidi günler hey Girmediğimiz internet sitesi sormadığımz kasetçi benim müzik bilgisi benden iyidir diye sormadığım vatandaş kalmamıştı.Nitekim bu durumdan arama timine katılan bir arkadaş sayesinde kurtulmuştum.Albüm bulucaz diye birazcık çevreyle iletişimi kesmiştikte. Sonunda diğer arkadaşlar baktıki durum vahim bizim bulamadığımız albümü onlar bulmuştu.Albümü böyle bir maceradan sonra bulup dinlediğimde niye o kadar zaman arayıp bulamadığımızıda anlamıştım.Albüm en az beş senelikti.Şimdi şarkıları her dinlediğimde Türkiye'de ki kaliteli müziğe verilen değeri daha iyi anlarım ve albümü niye hiç duymadığımada anlamıştım.Müzik piyasası manken sanatçılarla kaynarken kim dinlerdiki böyle kaliteli işleri.Kaliteli müziği ilk Yavuz Çetinde keşfettiğimde ne yazıkki çok geç kalmıştım. Çünkü Yavuz Çetin yaşamak istemem artık diye bağıra bağıra ölüme atlamıştı boğaz köprüsünden ölüme atlamıştı.Çok şükür bu sefer geç kalmadan keşfettim Turgut Berkes ve Kara Kutu grubunu.Şimdi ise geçen seneki barışa rock ta canlı olarak dinleme imkanım sınavlarım sayesinde olanaksız hale dönüştüğü için bu seneki Barışarock'a daha doğrusu İstanbul'a gitmek için yaz ayını bekleyip bir yandanda dua ediyorum ne olur hayatımda bir kez olsun canlı izliyim diye.Canlı performasnını izlemek istediğim tek grup onlar kaldı çünkü.Geçen sene bunlar arasında Dumanda vardı ama iki sene bekledikten sonra izleyebildim çok şükür onları.Şimdiyse her dinlediğimde beni ayrı bir diyara götüren grubu dinlemek tek istediğim.Sizlerde keşfetmek isterseniz grubun web sitesi.Sitedeki ilk şarkı yani Hep sen vardın ve KaraKutu 200 albümünün tamamı tavsiyemdir.

http://www.karakutu.info

Amanın yazı uzayıp gitmiş yahu anlaşılmıştır bir daha bilgisayarda dinlediğim müziğe kendimi kaptırmıycam.Bir şarkı bana bunları bana yazdırdıysa demekki canlı dinleme imkanım olsa yazı en az 10 sayfa tutucak.Tabi Allah kısmet edipte bir gün canlı dinlersem sonrasında kendime gelebilirsem.Neyse efendim yazı biraz uzun oldu kusura bakamyın.Sevgiyle ve mutlu kalın.

6 Ocak 2007 Cumartesi

HAYATA YENİDEN BAŞLARKEN

Uzun zamandır başbaşa kalmamıştım geceyle yine sabahladım dün gece yattığımda günün ilk şıkları pencereme vuruyordu.Dün gece hiç uyumayıp sürekli hayal kurdum ve yıldızlarla konuştum.Hayata yeniden başlamam gerektiğine karar verdim acıları sırtıma yükleyip yeniden yola koyulmak.Buna karar vermek kolay olmadı elbette ama yaptım işte

Dün akşam hayatımda ters giderken belkide hayatımdaki tek güzel şeyin sevgi olduğunu farkettim.Helede günlerdir tek bir kelime bile konuşmayan bende bir tuhaflık olduğunu hisseden sevdiğim insanın beni konuşturma çabalarını gördükçe sevindim tabi sonçuta o kazandı yılbaşından beri ağzını bıçak açmayan beni hem konuşturmayı başardı .Tabi birazda dertleştik neyin var dedi anlattım o zaman ben en iyisi susuyim konuşmuyim dedi.Barut gibi dolu olduğumun ve patlamak üzere olduğumun farkına vardı bir seferde hayret.Yahu bu erkek milleti anlatmak istediğimiz şeyi bir dakikada anlarmıydı anlarmış demekki.Yok dedim sen konuşmadan olmaz sonrası ise hem konuşturmayı becerdi hemde uzun zaman sonra beni gülümsetebilmeyi.Gecenin sonunda yatağa uzandığımda bu seferde içime dolan huzurdan dolayı uyuyamıyordum.Sabah gerçi biraz tes başladı sabahın 9:30 unda annem başıma dikildi kahvaltı hazır.Allah Allah dedim var bişey ya hadi hayırlısı.Az öncede tutturmuş hazırlan tiyatroya gidicez.En çok gitmek istediğim oyunlardan birine bilet almış şaşırdım tabi önceden söyledim diyor doğrudur dedim içimden o kadar kendi içime kapanmıştımki onuda unutmuşumdur kesin

Neyse efendim hayata yeniden başlama kararımın ilk günü bugün.İlk gün keyifli bir oyunla ardındanda bizim evde geleneksel olan oyun kritiğiyle geçer.Annemde bende oyundan çıktıktan sonra kendimizi uzman tiyatro eleştirmeni sanarızda.Hepinize keyifli hafta sonları dilerim sevgiyle ve mutlu kalın.

5 Ocak 2007 Cuma

HALKA HİZMET

Efendim gününüz aydın olsun.Bugünkü konumuz İran'ın Türkiyeye verdiği doğal gazı kesmesi ve soğukların yaklaşması sonucu soba nasıl kurulur. Her konuda kendini uzman sanan ben bu konuyada el attım sonunda .Vatana millete hayırlı uğurlu olsun.Gerçi bu İran'ın doğalgazı kesmesi bizim evi etkilemedi hala gecelei terlemekten uyuyamıyorum ama olsun önlem almak lazım değilmi.Öncelikle sizleri tanıştırmak istediğim biri var.



Hemen tanıştırıyim kendisi soba oluyor.Peki nasıl kurulur soba kurarken nelere dikkat etmeliyiz.İşte size sobanın nasıl kurulacağı:

öncelikle sobanın konulacağı yer hazırlanır. altına mermer taş, arkasına yanmaz karton vs konulur. sonra Soba oturtulur. buraya kadar yapılan kısım en kolayı olmasına rağmen asıl zor bölüm buradan sonra başlar.

soba ile baca arası, borular ile örülür. borular duvara fazla yakın olmamalıdır yoksa tütme yapar. fazla kısa ya da uzun olursa olursa ortamı ısıtmaz. o nedenle daha önce denenmiş boyutlar tutturulmalıdır.

borular kurulduktan sonra, duvara ya da tavana tel ile sabitlenmelidir.




SOBA KULLANIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Soba ve Kömür ile İlgili Hususlar

1. Kömüre göre yakma sistemi/soba seçilmelidir.

2. İthal kömür yanma için yüksek ısı ister; bu yüzden, yanma bölgesi ateş tuğlalı döküm sobalar tercih edilmelidir. Tuğlasız sobalar ısıyı hemen dışarı verdiğinden yetersiz ısınmanın yanı sıra eksik yanma nedeni ile zehirleyici karbon monoksit oluşumuna neden olabilir.

3. Soba yanarken yanma havası ve duman klapeleri kapatılmamalıdır.

4. Sobanın havalandırma sistemi, yanma için yeterli oksijeni sağlamalıdır.

SOBA YAKARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR:

Soba ve kömürle ilgili önlemler:

-Kömüre göre yakma sistemi/soba kullanılmalıdır,

-İthal kömür yanma için yüksek ısı ister; bu yüzden ,yanma bölgesi ateş tuğlalı döküm sobalar tercih edilmelidir (Tuğlasız sobalar ısıyı hemen dışarı verdiğinden yetersiz ısınmanın yanı sıra eksik yanma nedeniyle zehirleyici karbon monoksit oluşumuna neden olur)

-Soba yanarken yanma havası ve duman klapeleri kapatılmamalıdır,

-Sobanın havalandırma sistemleri,yanma için yeterli oksijeni sağlamalıdır,

-Soba üstten yakılmalı/tutuşturulmalı ve üzerine hiçbir kömür ilavesi yapılmamalıdır,

-Soba verimli yanma için en fazla 2/3 oranında kömürle doldurulmalıdır,

-TSE belgeli sobalar alınmalıdır,

-Soba ve borularda sızdırma sorunu ve delikler olmamalıdır.

Baca ve Borularla ilgili önlemler:

-Soba duvardan en az 50 cm uzakta kurulmalıdır.Böylece boru ve bacada katran oluşumu ve tıkanma önenebilir,

-Soba boruları mümkün olduğunca kısa ve düşey doğrultuda olmalıdır.Yatay borular bacaya hafif bir eğimle döşenmelidir,

-Baca yılda en az iki kez temizlenmelidir,

-Fazla dirsek ve borudan kaçınılmalıdır.Böylece tıkanma ve sızma olasılığı azalır,

-Boru ucunu bacaya fazla sokulup tıkanması önlenmelidir,

-Baca temiz ve çatıdan 1m. Yüksekte olmalı ve çıkan gazların dağılabilmesi için en yakın binadan 6 m. Uzaklıkta olmalıdır.

-Baca rüzgardan fazla etkilenmeyecek şekilde iyi çekişli olmalıdır.

Kömür depolamadaki önlemler:

-Depoda havalandırma penceresi olmalı ve devamlı açık tutulmalıdır,

-Kömür kuru olmalı ve üzerine su dökülmesi önlenmelidir.

-Eski kömür yeni kömürle karıştırılmamalıdır,

-Yığın yüksekliği 1metre ve eni 5 metreyi geçmemelidir; aksi taktirde kömür kendiliğinden kızışarak için için yanabilir.

Yukarıdaki uyarılara uyulduğunda %20 yakıt tasarrufu yapılabilir, iyi ısınılır ve hem de çevreye daha az zarar verilir


Siz benim dalga geçtiğimi sanın ben ciddiyim.İşte önümüzdeki soğuk kış günlerinde gerekli olucak bilgiler.Ha soba demişken sakın yanık bırakıp yatmayınız efendim.Evet bugünkü konumuz buydu gelelim öünmüzdeki günlerdeki hava durumuna.Hava durumu için spikerimiz Eskimo hiçbir zahmetten kaçınmayıp kendini feda ederek dışarı çıktı efendim.Kendisine bağlanıyoruz.



-Eskimo sesim geliyormu
-Eeevet geliyor kusura bakmayın soğuktan kekeliyorumda
-Anlıyorum donmadan hava durumunu alsak
-İiiiyi olur.Burda hava bayağı soğuk balkanlardan gelen soğuk hava dalgası Türkiyeye ulaştı yakın bir zamanda yağışta bekleniyor şemsiyesiz dışarı çıkmayın.
-Peki eskimo teşekkür ederiz içeri gelebilirsin.
-Saaasağolun

Gördüğünüz gibi sobayı kurduk hava durumun öğrendik.Geldik günün sonuna.Sevgiyle ve mutlu en önemlisi sağlıklı kalın efendim.

4 Ocak 2007 Perşembe

OLMADIK BİR BU EKSİKTİ SONUNDA BUDA OLDU




Kediye kredi kartı verdiler!

Avustralya'da bir banka, bankaların güvenlik sisteminin güvenilirliğini test etmek isteyen bir kişinin kedisi için yaptığı kredi kartı başvurusunu kabul ederek kediye kredi kartı gönderdi.

Yerel basın, Katherine Campbell'in kedisi Messiah adına Queensland Bankasına ek kart başvurusu yaptığını, bankanın kedisinin adına kredi kartı göndermesi ve ek kart gönderildiğine ilişkin kendisine haber verilmemesi üzerine şaşkınlığa uğradığını yazdı.

Katherine Campbell, ''Buna inanamıyorum. İnsanlar bunun mümkün olduğunu bilmeli, bankalar güvenliği artırmalı'' dedi. Banka sözcüsü ise bankanın hata yaptığını ve olmaması gereken bu olaydan ötürü özür dilediğini belirtti. Kedinin kartı iptal edildi.

(AA)


Yanlış okumadanız sonunda buda oldu.Bu kötü geçen bir günde yüzümü gülümseten bir haberdi.Anlıycağınız Optio'nun deyimiyle HaberciDuygu geri döndü.Baştan uyarıyorumki sonradan uyarmadı demeyin .Zamanla elbet toparlanırım evellallah.

Bu habere Başbakan Garfield'ın yorumu:





Oh Oh yaşadık valla şu sandöviçimi yiyim hemen başvuru yapmaya gidiyorum.
-Şey Başbakanım sonunu okudunuz inşallah kartı iptal etmişler sonradan
-Ben anlamam sıradan kediye veren Başbakan Garfieldada verir.Hem benimkini iptal edemezler ben başbakanım canım.Ayrıca uyurken çektiğin fotoğrafımı unuttuğumu sanma
yakında mahkeme kağıdı gelir.Hadi canım hadi git başımdan bak Kasım paşalı Garfiled ağzımı açtırma benim.
-Peki başbakanım.

3 Ocak 2007 Çarşamba

YAVAŞ YAVAŞ TOPARLARKEN

Efendim yavaş yavaş kendimi toparlıyorum ama biraz daha zaman alıcak sanırım toparlamam.Giderken yaşadığım şehri sevmeye başlamak demişitm yavaş yavaş oluyor galiba.Bugün doğduğum büyüdüğüm mahallede çoçukluğumu geçirdiğim arkadaşımlaydım.Kaç sene oldu dedim birbirimizle tanışalı hesaplamaya çalıştık 9 sene felan oluyor dedi.Bazı şeylerin bıraktığım gibi olması ve değişmemesi üzülsemmi sevinsemmmi bilemedim.Kasetçim hala aynı yerindeydi.Büyük bir keyifle içeri girdim ve Kazım Koyuncu'nun albümünü sordum direkmen.

İyi haber geçenlerde yazdığım Kazım Koyuncu'nun albümü ile ilgili haber bir yanlış anlamadan ibaretmiş.Yani parçanın albümdeki adı dido(didounana)Bunu görmek mutlu etti beni.Ama hala bu albüme karşıyım.dün akşam lime wire sayesinde albümün parçalarının bazılarını dinledimde para verilecek bir albüm değil ne yazıkki.Kazım koyuncu'yu sevip dinleyen biri değilde bu albümüne bakarak müzizyenliği konusunda fikir sahibi olucak biri olsam bu ne biçim müziyen diye rahatlıkla diyebilirdim.Eminimki Kazım Koyuncu'da hayatta olsa bu albümünü kabul etmezdi.Heleki didou nana'nın albümdeki değilde konserlerinden canlı canlı kaydedilmiş halinin albüme konduğunu dahası albümün en az beş parçasının konserlerindse söylediği parçalardan ibaret olduğunu diğer kalanlarında yıllar öncesinden sevenlerinin diline düşmüş parçalar olduğunu görseydi ne yapardı gerçekten bilmiyorum.Söylediği bir söz vardı "Kimsenin bilmediği yeni bestelerim var bunları sevenlerimle internet ortamında paylaşacağım."Bu sözünün gerçek olmasını sağladılar ya bu albümde emeği geçenler tek sevincim o oldu.

Sonuç itibariyle güzel bir gündü.Kendimi toparlayup zımba gibi dönerim aranıza diye düşünüyordum heleki sevdiğim insan yönünden herşey olumluyken.Efendim beyefendi açılmış ama cevap olumsuz sanırım konuşmaları bunu gösteriyordu.Anladımki bazı haberler toparlanmaya yetmezmiş.Dinlenmeye ve yazmamaya devam.Sevgiyle kalın efendim.İnşallah toparlanabilirsem ve yeniden kalemi kağıdı özler duruma gelirsem aranızda olucam.Şimdilik Kazım Koyuncu'nun bir şarkısının sözlerini bırakıyorum buraya durumumu o kadar iyi anlatıyorki.Senelerdir duymama rağmen ilk defa dün dinleme fırsatı buldum bu şarkıyı ve bayıldım.Söz tüm bunalım zamanlarımda olduğu gibi Kazım Koyuncu'da



ANILAR DÜŞTÜ PEŞİME

Anılar düştü peşime
Uyumaz oldum
Düşlerim vardı yamacına
Varamaz oldum

Rüzgarla yarışırken
Koşamaz oldum
Düze çıkmaz yollarım
inemez oldım

Geçmiş günler düğüm düğüm
Çözemez oldum güzelim
Sevda yüklü bulutlardan geçemez oldum güzelim

1 Ocak 2007 Pazartesi

GİDELİM BURALARDAN

Bugün uyandğımda herşeyin başka olduğunun farkındaydım.Haberlerde siyasetçiler birbirine sataşıyor ve ben banane diyorsum.Uzaklaşmak lazım biraz bunu farkettim ve karar verdim.Uzaklaşıp kendimi şehrimin sokaklarına bırakıcağım.Madem şehir dışına çıkamıyorum şehir sevmek gerek öyled eğilmi.Ne zaman gelirim bilmiyorum.Sizlere Nazan Öcelin gidelim buralardan şarkısının sözleriyle veda ediyorum.Ne zaman toparlarım ne zaman düzelirim bilmiyorum bilidğim tek şey uzaklaşmak gerektiği ve gerdi döneceğim.O zamana kadar herkes kendine iyi baksın.


Söyleyin yarime baharları beklesin
Sögüdün dalları bugun eğilmesin
Beni geçirmeye kardeşim gelmesin
Annesinin bir tenesini kimseler üzmesin

Gidelim buralardan dayanamıyorum
Gidelim buralardan unutamıyorum

Yükleyin ne varsa gönlüme demlensin
Ayrılığın üstüne hasretin eklensin
Beni geçirmeye yalnızlığım gelsin
Ya dönülür ya dönülmez kimse üzülmesin

Gidelim buralardan dayanamıyorum
Gidelim buralardan unutamıyorum

HOŞ GELDİN 2007

Acısıyla tatlısıyla bir yılı geride bıraktık dün itibariyle.Yeni yeni umutlar ektim yüreğime .Eğlenceli bir gündü bolca içtik ve her zamanki yılbaşı klasiğimiz gerçekleşti.Evde ben hariç tüm büyükler sarhoştu.Pardon bir kişi daha vardı sarhoş olmayan.En çokta ona acıdım dün mide ağrısı çekmekten ve annemin marifetleri sayesinde mide fesadı geçirmekten içemedi bile.

Yenı yıl eğlencemize iki senedir klasiğimiz Avrupa Yakasıyla başladık .Ondan sonra Ajda Pekkan konseri veT.R.T.'deki Sezen Aksuyla karışık eğlendik.Ama yeni yıla Sezen Aksu ve cakkıdı ile girdik.Dün birkez daha anladıkki ne varsa eskilerde var.Hep bir ağızdan söylenen şarkılarda keşfettik bunu.Sonrası ise yeni yıl pastamızı kestik.Birde ondan sonra bir tombala faslı geçildi.Bizim ufaklık sağolsun sayesinde her sene bu eziyeti çekiyoruz ailece.En azından ben çekiyorum.Hayatım boyunca sevmemişimdir okey ve tombala benzeri şeyleri oynamayı.Sonuçta güzel başladı güzel bitti gecemiz.Benimse aklım iki kişideydi teki sevdiğim öteki ise sırdaşım diyebildiğim bir arkadaşımda.İkisindende haber yoktu beyefendi yi tahmin edebiliyorum zaten .Hala bir hayat belirtisi göstermediğine göre herşey yolundaydı diye tahmin ediyorum.Beyefendiyi anlıyorumda sırdaşım diye bildiğim insanla kopma noktasına geldiğini aylar evvelinden görmek ve kendi kendine abartıyorsundur deyipte yılın son gününde abartmadığını görmek kadar kötü bir şey yok bu dünyada.Dün gece yeni yıla girerken gözüm yine telefondaydı ve yine görevini yerine getirmemeyi başarmıştı.Anladımki benim telefonum kendine çalmamayı görev edinmiş.İşte böyle günlük benim telefon görevini ancak bundan yarım saat önce hatırlayabildi.Her ne kadar beklediğim telefonlar olmasada görevini hatırlaması iyi geldi.Arkadaşın teki tutturmuş ya ben feci durumdayım hala münasip birini bulamadım ki kendisi 30 una merdiven dayamış koskoca öğretmen olmuş bir insandır diyorki ne olur İstanbul'a gel benim duruma el at.Oldu dedim kelin merhemi olsa kendi başına sürermiş.Yok tutturdu gel.Dedim hele bir senin okul yaz tatiline girsin benimde sınavlar bitsin bakarız.Ah ah nasılda özledim İstanbulu ve arkadaşımı 2 senedir gözümde tütüyor İstanbul.
Eyvah acil durum sinyali demektir bu.İlk defa yeniyılın ertesi sabahı şehirmden kaçmayı düşünüyorum.

Kaçmak en iyisi aslında yada kim olduğunu unutacak kadar sarhoş olmak.Yazıkki ben ikisinide yapamıyorum.Dün çaktırmadan annemin dolduruyummi iç kızım bugün yeni yıl dolduruşlarına gelip bayağı bir şarap içtim hala kendimdeydim ama.Neyse benim yeni umutlar toplamam gerek sanırım.Yeni yılın ertesi sabahı böyle çökmüş vaziyette olmamam lazım.Gerçi çökmemin sebebide belli ya artı daha kendine gelemeyip hala uyuyanlar mevcut evde.Yok bişey canım klasik Kadınlar Cumhuriyeti yeni yıl
kutlamasından arda kalanlar bunlar.Neyse efendim 2007 hepinize sağlık ve mutluluk getirsin.Sevgiyle kalın.