24 Haziran 2007 Pazar

DİNAKAKİ'YE






İki yıl önce bugün:



Sabahın erken saatleri gazetemi okuyorum ilk defa o gün lanet etttim gazete okumak gibi bir alışkanlığım olduğu için.Tüm gazeteler senin ölüm haberini veriyor.Şaka dimi bu hep espriliydin buda bir şaka değilmi yada ben daha ayılamadım gidiyorum yüzümü yıkıyorum hala aynı şaka devam ediyor.Akşamda tüm haberler senden bahsediyor zaten.O akşam hiç bir şey yemiyorum sadece ağlıyorum ve ölümün kalleşliğine küfür ediyorum.Biraz daha bekleseydi olmazmıydı diyorum .Senin için yardım konseri düzenlemişti arkadaşların belki orda toplanan parayla iyileşip yeryüzünde şarkılar söylemeye devam edicektin.Ne gariptirki yardım gecesi öldüğün gecenin bir gece sonrasıydı.Ölümün kalleşliğine isyanım buydu işte yardım gecesinden bir gün önce sahneye çıkışınaydı isyanım halada öyledir.Her nasıl bir kaderse ertesi gün hayran olduğum şehir İstanbul'a doğru yola çıkıyorum.İstanbul eksik ve yarım sen yoksun çünkü.Günlerce boş boş sokaklarda dolandıktan sonra anlıyorumki aslında İstanbulu İstanbul yapanda senmişsin benim gözümde.Yaşadığım şehire geri dönerken daha önce hiç farketmediğim bir şeyide farkediyorum meğer ben kalabalıklar içinde yalnızmışımda haberim yokmuş...



İki yıl sonra bugün:

Aradan geçen zaman değişen pek çok şey ve hiç değişmeyen ben.Hala senin adını duyunca gözlerim dolar yalnızlığım aklıma gelir şarkılarına sığınırım.Bu sabah yine gazetelere baktım.Bu sefer yoksun gazetelerde.Seni kaybettikten sonra bu işin peşini bırakmıycaz diyenler çoktan unuttular ölümü.Hepsi kendi sefasıyla meşgul.Dünya ise giderek kötüleşiyor .Sen aramızdan ayrıldıktan sonra anladım bunu sen varken ve yeni şarkılar yaparken daha güzelmiş dünya.Suskunum bugün sessiz neye üzülüyim bilmiyorum.Aramzıdan ayrılışınamı unutmuycaz diyenlerin seni en başta unutuşunamı Trabzon sporunun sen aramzıdan ayrıldıktan sonra söz verdikleri gibi şampiyon olamayışına mı yoksa dünyanın gderek yaşanmaz hale gelişine mi üzüleyim daha karar veremedim.Bugünde bir şey yemedim tam yiycektim aklıma sen geldin boğazımda bir şeyler düğümlendi.Hani bir şarkında derdin ya"Ben özledim yarimi ağlamasam ayipmidur".Bak ben ağlıyorum şu anda her göz yaşımda anlıyorumki yarini özleyipte ağlamak ayıp felan değil.Aradan geçen onca zamanda ne sevgiler ne özlemler yaşadım hiç biri senin şarkıların kadar güzel değildi.Biliyormusun gök yüzünde yıldızların çok olduğu yerlere gittiğinden beri hiç gitmedim İstanbul'a hep bahaneler uydurdum işte şöyle böyle diye hiç kimse bilmedi.Senin şarkılarında sevdiğim İstanbul'u sensiz sevememekten korktuğumu.



Nur içinde yat dido toprağın olsun.Ben ve seni gerçekten sevenler hiç bir zaman unutmadık seni acın hala içimizde saklı.Hala şarkılarını dinleyip adını andıkça gözlerimiz uzaklara dalar...



Not:Aslında bir şeylerin reklamını yapmak hiç bir zaman için bana göre değildir ama bugün kendi radyomda şarkılarla şiirlerle Kazım 'ı anıyoruz.Yayına katılmak isteyenler akşam 10-11 arası bloga koyduğum linkten dinleyebilirler yayını

1 yorum:

tılsım dedi ki...

Ben de hep şaka diye düşündüm. Yine bize güzel bir şaka yapıyor dedim. Ama şaka değilmiş. İnanmak istemesek de şaka değilmiş. O gün televizyonları bile izleyemedim.

Haklısın gazetelerde ya da tv de hiçbir haber çıkmadı onun hakkında. Yazık o kadara verile nsöz varken yazık. Böyle hayat dolu ve birçok proje de buluna insanı atlamaları yazık.

Ben unutmadım, unutmayacağım ve de unutturmayacağım. Şarkılarıyla hep yanımızda.

nur içinde yatsın, toprağı bol olsun.

Reklam değil çok güzel bir duyuru olmuş ama ben linki göremedim canım. En azından bazılarının unuttuklarını sen hatırlıyorsun ;)

kendine dikkat et hoşçakal ;)