10 Temmuz 2008 Perşembe

ABLA OLMANIN GETİRDİĞİ SORUMLULUKLAR

Bizim ev ahalisi bir başkadır evde sadece ben ve kardeşim kalırız gündüzleri ama şamatayızdır yani.Hele o gün Fanta Gençlik Festivaline gidilicekse ve o festivalde Emre Aydın sahne alıcaksa görmeyin yani bizim evin halini.O zaman ne kadar şamata vara mevcut olur bizim evde tıpkı bugün olduğu gibi.Ufaklığı yolladık önden dört te başlıycağı iddaa edilen festivale birde gitii ve tüm uyarılarıma rağmen şapkasını almadı sanırım sıpa:)Bazen bana çektiğini düşünüyorum tüm uyarıları dinler ama bildiğini okur aynen ben.

Neyse efendim bu bacaksız sabah kalkar kalkmaz elime kağıdı kalemi tutuşturdu ne oldu neymiş efendim Emre Aydın'a mektup yazılıcakmış.E sen yaz dedim yok olmaz benim kalemim daha kuvvetliymiş.Neyse yazdık tabi yazmasına yazdımda acaba diyorum hata mı yaptım yazmakla.Sahneye fırlatmayı becerebilirlerse bayağı güzel oldu mektup.Sorun mektup değil tabi sonrası ister istemez geçen seneyi hatırlıyorum.Emre Aydın annemin bahar şenliğine gelmiş keyifle izleyip eve dönmüşüm eh o zaman adını sevgi sandığımız bir savaşın eşiğindeyim ama daha henüz sevdiğim insanla herşey bitmiş eve geldik bizim ufaklık ve arkadaşları yok daha tam yatakta dalmışım o mutlu anımı yaşıyorum bizimkiler daldı içeri abla bliyormusun Emre Aydın bizimle konuştu.Ne dedi iyi akşamlar nasılsınız arkadaşlar dedi.Tüm gece aynı şeyi dinledim her birinden en az 10 kez üç kişilerdi allahtan:)Emre'nin mektubu okuyupta etkilenceğini sanmıyorum ama ya etkilenirse o zaman yandık işte bittiğimin resmidir.Ablalık böyle bişey galiba herm kardeşiniz mutlu olsun diye oturup mektup bile yazıyorsunuz hemde karşı tarafta bir etki yaratırsa sabaha kadar kardeşinizin mutluluğunu paylaşıyorsunuz zor ama dünyanın en tatlı işi.

Abla olmak böyle bişey işte siz onun mutluluğunda pay sahibi olursunuz sonra hep geri planda izlersiniz.Onu önden gönderdik arkadaşlarıyla akşam bende annemle gidip dinliycem davetiyem olmadığı için alana giremiycem tabi ama uzaktan dinlemek bile yeticek.Kendimi biliyorum çünkü hala kabuk bağlamamış yaralarım mevcut ve Emre Aydın her zaman iyi geliyor bu yaralarıma.Daha önceki konserlerinden farklı olcak bu konser en son konsere gittiğimde benim şarkılara eşlik ederken iyi olmadığımı gören ve iki şarkı arası iyimisin diye soran zaten konser bitimi de sevdiğimi anladığım en yakınım olmuycak yanımda.O şimdi asker ve bu şehirden çok uzakta.Bense artık bir zamanlar sevmediğim şehre bile alışıyorum tıpkı onun gelişiyle son bulucak yalnızlığıma alıştığım gibi.Şimdi düşünüyorumda kabuk bağlamamış ne kadar yaram varmış yine Emre Aydın konserini bekleyen.biliyorum konser biticek ve ben yaralarımla yalnız kalcam ama yaralarım hafiflemiş olucak

Hiç yorum yok: