30 Temmuz 2008 Çarşamba

FİNİSH

Evdeyim Anayasa Mahkemesinin Akp ile ilgili verceği kararı bekliyorum saf saf Ankara'da yaşamanın zorluğu işte istemeden heyecanlanıyorsun herşeyde Sonunda karar açıklandı Ak Parti kapatılmıyor peki Ak Partinin kapatılcağı günü bayram ilan etceğini söyleyen blog sahibesi ne yapıyor Başbakanımızın tabiriyle yazılarıda alıp gidiyor.Yazılarınıda alıp gitmekten başka yolu yok mu var tabi siyaset yazmamak.Ülkenin neresinde yaşıyor olursanız olun bu dediğim şeyi birazcık haber bültenlerini seyrediyorsanız birazda ülkenin hali gidişatına sinirleniyorsanız asla yapamazsınız.Buna göre tek bir yol kalıyor yazılarımı toplayıp gitmek.

İtiraf ediyim şu güne kadar dünyanın en mutlu insanıydım.Hayatsal koşuşturmacalardan dolayı ne kadar yorgun olursam oluyim sevdiğim insanın yanımda olduğunu bilmek yetiyordu bana ama Anayasa Mahkemesine çok güveniyordum açıkçası.Onlar bir karar vericek ve ülkemiz kurtulacaktı evet bir karar verdiler ama verdikleri karar geleceğimizi kararttı benim gözümde şimdi devir Akplilerin ve aşırı dincilerin devri oldu.görebiliyorum artık bu düzende bizler gibi farklı seslere yer yok.Eh hep sevgiden börtü böcekten bahsetmekte bana yakışmazdı..

Velhasıl kelam gidiyorum işte bu verdiğim karar iyimi henüz bilmiyorum.Kim iyidir yada kötüdür diyebilirki.Bildiğim tek şey var şimdilik gidiyorum bir daha yazarmıyım onu bile bilmiyorum.Hepiniz iyi bakın kendinize.

23 Temmuz 2008 Çarşamba

KAFASI KARIŞIK BİRİNİN İÇSEL KONUŞMALARI

Ben:Hey nerdesin
İçses:Burdayım canım da ya ben seni üç gün önce mutlu mesut bırakıpta öyle izne çıktığımı hatırlıyorum ve geri geldiğimde görüyorumki mutluluğundan eser kalmamış yine neyin var
B:Yok bişeyim
İç:Tabi tabi seni tanımıyorum sanki
B:Tanıyorsun dimi
İç:Bende seni tanıyorsam bu sorular hayra alemet değil neyse birazdan anlarız derdini ne sormuştun ha tanıyorsun dimi demiştin cevap veriyorum elbette tanıyorum
B:Tanıdığın beni bana anlatsana
İç:Tamam anlatırım ama bir ricam var
B:Söyle nedir rican
İç:Önce şu felsefi saçmalıkları kesiyorsun ve neyin olduğunu söylüyorsun ben sana tandığım seni anlatırım ilerde
B:Peki tamam madem öyle istiyorsun öyle olsun
İç:Çok şükür evet seni dinliyorum
B:Bak şimdi biliyorsun üç gün önce benim seni sevdiğimi söylemiyceksin dediğimde mademki istiyorsun ve mutlu olucaksın o zaman söylerim seni seviyorum dedi telefonu kapatırken sonra ararım dedi ve bugün üçüncü günü olcak işte yok bir haber
İç:Allah Allah ne kadar ilginç hem ben sizin konuşmanızı niye farklı hatırlıyorum sana demedimi bunları kafana takma ben orda olsam herşey farklı olurdu diye
B:Evet dedi
İç:O zaman hala niye takıyorsunda geçmiş karşıma aramadığı günleri sayıyorsun
B:Kendini göremiyorum sesini özlemiş olamazmıyım
İç:Ha anlaşıldı olabilirsin tabi ama bunun da çözümü var sen ara
B:Unuttuğun bişey yok mu?
İç:Ne gibi?
B:O askerde arayıpta ne diycem hadi işin o kısmı umurumda bile değil bu cümleyi söyledikten sonra kaç gün sonra arıycağını merak ediyorum
İç:Askerde olduğunu hatırlamana sevindim ve hatırlatma gereği duyuyorum söz verdin bekliyceksin
B:Elbette bekliycem seviyorum çünkü
İç:E oda seviyor
B:Seviyor dimi?
İç:Hey Allahım sen bana sabır ver seviyor tabi sevmese niye söylesin
B:Haklısın
İç:Sorun çözüldü sanırım başka sorun
B:Yok
İç:İyi buna sevindim ben iznimin geri kalanına kullanmaya Havayi'ye gidiyorum
B:Hey dur bir yere gidemezsin
İç:Yine ne var
B:Bişey unutmadın mı?
İç:Zannetmiyorum sorunu çözmüştüm
B:Evet çözdün onu demiyorum zaten
İç:Ya neyi diyorsun?
B:Hani tanıdığın beni anlatıcaktın bana
İç:Canım hem bu yazı uzadıkça uzadı hemde uçağı kaçırcam o yüzden ben gidiyorum
B:Peki elbet gelcen
İç:Eh mecburen çünkü tilkinin dönüp dolaşcağı yer kürkçü dükkanıdır.Bide bişey rivca etcem ben giderken şöyle romantik bir şarkı açarmısın böylesi romantik oluyorda



Perde kapanır içses gider kafa karışıklığımıda alır ve götürürür .Kafa karışıklığımı götüren o muydu çalan telefonmu bu soru hala ve ısrarla cevapsız.Taki beklenen gün gelene kadar ...

16 Temmuz 2008 Çarşamba

BİR HAYAL KIRIKLIĞI

Bu aralar herşey geldimi üst üste geliyor a.q.Önce öss ve anneme tamam puan kötü olabilir ama dersaneye gidelim öyle tercih yapalım ne olur dememe rağmen ikna edemem ve tercih yapmama kararı almam tam bunu atlattık Barışarcok'a gitcez ona odaklan kızım derken Barışarcok 'a gitme sebebim olucak olan Yaşar Kurt'un Barışarock'a katılmama kararını açıklaması.Her sene katılırdı bu senede o kadar emindimki katılmıycağı aklıma dahi gelmedi ama olabiliyormuş işte oda benim gidiceğim tek seneye denk geliyorHay ben böyle şansın a.q. evet küfür ediyorum ama kusura bakmayın anca rahatlıyorum.

Oysa ne hayaller kurmuştum üç nesil ezbere bildiğimiz Fırt Emin'i söylüycektik .Barışarock 'ın en güzel anlarından biri olcaktı .Sırf bu hayal bile yetmişti tavrımı en baştan koymama.Ne olursa olsun dedim ben gidiyorum.Sonra babamı ayarlayışım ve ben kardeşim babam şeklinde festival ekibinin belli oluşu.Hep ya sabır dedim ya sabır kızım günü gelince Fırt emin canlı dinlenicek ve en içten hissedilicek.Bazen hayal kurmak yetmiyormuş ama büyük düşünmemek lazımmış.Planım hala aynı gerçi evet Barışarock'ta orda oluncak ama bir tarafım hep huzursuz kalıcak festivale dari en büyük hayalini gerçekleştiremediği için.Sadece Yaşar Kurt olmasa yine iyi Moğollar ve Bulutsuzluk Özlemi de yok.Eskiden gidenlerin efsanevi ah geçen sene şöyleydi böyleydi laflarını dinleyip iç geçirmek kalıcak galiba bana.Yada festival tüm eksikliğine rağmen umduğumdan iyi olcak .Bunun için şimdiden dua etmeye başlasam mı acep diye düşünüyorum:)


Tüm olumsuzluklar bir gün düzene giricek ve herşey biticek oh be diye nefes alcam değilmi ah ah nerde o günler.Herşey geldimi üstüste geliyor işte.Bu seferde pes etmiycem tabi Ağustos'ta festivalin tadını çıkartmaya düşücem yollara sloganıda buldum eksiklere rağmen yaşasın eğlence ve yaşasın çadırda kalmak:)

14 Temmuz 2008 Pazartesi

ERGENEKON MASALI

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman için de kalbur zaman için de develer tellal iken pireler berber iken ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken zamanlardan birinde Osmanlı imparatorluğu diye bir imparatorluk varmış.Bu İmparatorlukta olan herkes mutlu mesut yaşarmış ta ki birileri gelip Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde Ergenekon teşkilatını kurana kadar.Sonra onların kurulmasıyla bu devlet savaşlar kaybetmeye başlamış koskoca imparatorluk duraklama dönemine girmiş.Derken Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u almış ve bu teşkilat tüm yurda yayılmış her kim geçtiyse başa ülkeyi sadece birazcık ileri götürebilmiş.Derken 1.dünya savaşı çıkmış ve Ergenekon teşkilatının ısrarlarıyla savaşa girilmiş sonrasıysa hepimiz biliyoruz zaten koskoca imparatorluk yıkılmış Cumhuriyet ilan edilmiş.Ergenekon teşkilatı olmuş siz Ergenekon terör örgütü ve bugünlere gelinmiş.

Saçmalıyorum yine değil mi efendim.Hayır bu sefer saçmalayan ben değilim saçmalayan Ergenekon iddaa name sini hazırlayanlar .Dün duydum şok oldum bu Ergenekon'un geçmişi 600 sene evveline dayanıyormuş ya.Hesapladım da daha o zamanlarda Fatih İstanbul fetih etmemiş bile.Eh böyle iddaa ya böyle hikaye oldu ancak kusura bakmayın.Zaten dünden beri gülüyorum sinirden .Bence bu daha bir şey değil aslında bakalım daha neler görüceğiz de uyumaya devam edeceğiz .Bugünden itibaren bir eylem başlatıyorum zaten.Akp'nin kapatılma bayramını kutlayana kadar Garfield eylem sözcüsü olarak bu sayfada uyumaya devam edecek.Zaten pek bir rahat görünüyor.Bırakınız uyusun zaten milletçe uyuyoruz.Uyumuyor olsak önce şu soruyu sorardık kendimize ne gariptir ki iddaa namenin açıklanış zamanıyla şehit haberlerinin yoğunlaştığı zaman aynı zaman ve ne gariptir Ergenekon'dan dolayı pek çok insan hatta örgüt lideri denen Doğu Perinçek dahil içerde ama şehit haberleri gelmeye devam ediyor.E hani terör örgütüydü bunlar öyle bir şey olsa içeri alındıkları an terörün bitmesi lazımdı bana göre ama öyle olmadı şehit vermeye devam ediyoruz.Bundan da şu çıkıyor ki asıl adamlar içerdeyse bu dağdakiler kimseden emir almayıp free hatta fevri takılıyorlar.
Size de mantıksız gelen bir şeyler yok mu.Tutuklu olanlar hak etmiştir diyen biri bana da açıklasın lütfen 600 sene evvel kurulmuş bir örgütün buralara kadar gelmesi imkansız ama hadi bunu nasıl izah edeceğimi bilmesem de izah edebilirim ama terör örgütü olarak adlandırılan bir örgütün hemen hemen tüm üyeleri tek tek zorla sabaha karşı baskınlarıyla içeri alındığında bile şehit haberi gelmesini nasıl açıklarsınız.Bunu da açıklarsanız bir küçük sorum olacak bunları da izah ediniz bir zahmet.Sahi Osmanlı döneminde terör örgütü işleri nasıl oluyordu.

Ergenekon'un 600 yıl evveline dayandığını duyunca dellenip fazla konuştum yine.Eh yakında bir poliste bize gelir herhalde yürüyün Ergenekon’ dan dolayı içeri diye.İş güç yok bütün gün evde oturuyorum güzel bir değişiklik olur.Yine saçmalıyorum dimi hayır efendim saçmalamıyorum şu son zamanlarda kimin göz altına alınıp kimin alınmaya cağını kim bilebilir ki.Sözün özü yazıyı burada bitiriyorum ve sessiz eyleme başlıyorum.Dilerim bu Türk Millet ine uyuması için uydurulan son masaldır ve inanıyorum ki şehit haberlerinin olmadığı herkesin barış içinde yaşadığı günler gelecek hep beraber göreceğiz o günleri.Nazım üstat'ın dediği gibi siz inanın yeter.

12 Temmuz 2008 Cumartesi

BOŞLUKARDAN HAYATA MERHABA

Öss sonuçları açıklandı bugün.Çevremde kime sorsam sonuç aynı hüsran benim ki tam bir şok bu puanla hiç bir yere giremiyorum açık öğretimi saymazsam tabi.Umurumda değil bu durum ben açıktanda olsa üniversiteyi bitirmiş insanım.Ha bir saat öncesini sorsanız umurumdaydı ama şimdi herşey değişti.Bir şeyi çok iyi öğrendim bir telefon herşeyi değiştirirmiş.

Sevdiğim insan 1 ay içinde geliyormuş.Canım acile kaldırmışlar sivil hayatta olması gereken amelliyatı askerdeyken olmaya kalkarsa olucağı bu tabi.Şimdi iyi çok şükür arıyabilipte benim moralimi düzeltebildiğine göre iyi olmalı.Her zaman söylemişimdir kahramanım o benim ve yine yaptı kahramanlığını.Ona karşı söylememiş olsamda Ağustos başında yapcağım İstanbul seyahatinin dönüşünde yanımda olmasını hayal ederdim.Hayali bile güzeldi işte hele birde gerçek oluşu siz düşünün artık.Tek sorun var aslında telefonda gerekli tepkiyi veremiyorsun ama ilk telefonu açtığımdaki bezmiş sesimle son sesim arasında fark vardı anlamıştır sanırım:)Sevmek böyle bişey galiba onun sesini duyduğun an herşey bitiyor.Böylece yaz programımda bitti tabi 1 ay sonra Barışarock'ta olmak ve sonrası onun gelişine göre dönüp soluğu onun yanında almak.Bir gün Ankara'ya dönmeyi bu kadar bekliyceksin deseler gülerdim halbuki.Değişmekte bu oluyor galiba eskiden sevmediğin nefret ettiğin şehri sevmek.
Eğerki değişmek buysa evet ben değiştim artık Ankara'yı seviyorum.

Bunu kendime itiraf etmem bile bir olay aslında eskiden bu gerçeği kabul etmemek için mücadele ederdim.bir gün artık bu gerçekten kaçamıycağımı bu gerçeklede yaşanabiliceğini öğrendim.Tıpkı öss sonucunun kötü olmasının hayatın sonu olmadığını anladığım gibi.

10 Temmuz 2008 Perşembe

ABLA OLMANIN GETİRDİĞİ SORUMLULUKLAR

Bizim ev ahalisi bir başkadır evde sadece ben ve kardeşim kalırız gündüzleri ama şamatayızdır yani.Hele o gün Fanta Gençlik Festivaline gidilicekse ve o festivalde Emre Aydın sahne alıcaksa görmeyin yani bizim evin halini.O zaman ne kadar şamata vara mevcut olur bizim evde tıpkı bugün olduğu gibi.Ufaklığı yolladık önden dört te başlıycağı iddaa edilen festivale birde gitii ve tüm uyarılarıma rağmen şapkasını almadı sanırım sıpa:)Bazen bana çektiğini düşünüyorum tüm uyarıları dinler ama bildiğini okur aynen ben.

Neyse efendim bu bacaksız sabah kalkar kalkmaz elime kağıdı kalemi tutuşturdu ne oldu neymiş efendim Emre Aydın'a mektup yazılıcakmış.E sen yaz dedim yok olmaz benim kalemim daha kuvvetliymiş.Neyse yazdık tabi yazmasına yazdımda acaba diyorum hata mı yaptım yazmakla.Sahneye fırlatmayı becerebilirlerse bayağı güzel oldu mektup.Sorun mektup değil tabi sonrası ister istemez geçen seneyi hatırlıyorum.Emre Aydın annemin bahar şenliğine gelmiş keyifle izleyip eve dönmüşüm eh o zaman adını sevgi sandığımız bir savaşın eşiğindeyim ama daha henüz sevdiğim insanla herşey bitmiş eve geldik bizim ufaklık ve arkadaşları yok daha tam yatakta dalmışım o mutlu anımı yaşıyorum bizimkiler daldı içeri abla bliyormusun Emre Aydın bizimle konuştu.Ne dedi iyi akşamlar nasılsınız arkadaşlar dedi.Tüm gece aynı şeyi dinledim her birinden en az 10 kez üç kişilerdi allahtan:)Emre'nin mektubu okuyupta etkilenceğini sanmıyorum ama ya etkilenirse o zaman yandık işte bittiğimin resmidir.Ablalık böyle bişey galiba herm kardeşiniz mutlu olsun diye oturup mektup bile yazıyorsunuz hemde karşı tarafta bir etki yaratırsa sabaha kadar kardeşinizin mutluluğunu paylaşıyorsunuz zor ama dünyanın en tatlı işi.

Abla olmak böyle bişey işte siz onun mutluluğunda pay sahibi olursunuz sonra hep geri planda izlersiniz.Onu önden gönderdik arkadaşlarıyla akşam bende annemle gidip dinliycem davetiyem olmadığı için alana giremiycem tabi ama uzaktan dinlemek bile yeticek.Kendimi biliyorum çünkü hala kabuk bağlamamış yaralarım mevcut ve Emre Aydın her zaman iyi geliyor bu yaralarıma.Daha önceki konserlerinden farklı olcak bu konser en son konsere gittiğimde benim şarkılara eşlik ederken iyi olmadığımı gören ve iki şarkı arası iyimisin diye soran zaten konser bitimi de sevdiğimi anladığım en yakınım olmuycak yanımda.O şimdi asker ve bu şehirden çok uzakta.Bense artık bir zamanlar sevmediğim şehre bile alışıyorum tıpkı onun gelişiyle son bulucak yalnızlığıma alıştığım gibi.Şimdi düşünüyorumda kabuk bağlamamış ne kadar yaram varmış yine Emre Aydın konserini bekleyen.biliyorum konser biticek ve ben yaralarımla yalnız kalcam ama yaralarım hafiflemiş olucak

9 Temmuz 2008 Çarşamba

İNSANLIKTAN SAZAN BALIKLIĞINA GEÇİŞ

Müjdeler olsun efendim döndük.Gerçi pazartesi akşam döndük ama ancak kendimi toparlıyorum.Zaten insan olarak döndüğümde söylenemez.Son ana kadar denize girdikte sazan balıklarına döndük.Tam komediydik ama düşünenize otobüs bizi plajın ordan aldı bendede sazanlığı kaldı tabi.Birde sevdiğim insanı kaybetmediğimi anlayınca.Tamam tatilde gözüm ve kulağım telefonda gezdim ama kaybetmediğimi biliyorum ya bugün lütfedip aradı ya başka bişey istemem.Şimdi gelelim yılın sazanlık olayına.

Efem kardeşim tam bir dizi manyağı yaz geldi ya yine yapıştı televizyona.Bu sırada televizyonda telefon çalıyor.Ne tesadüftürki bizim evin telefonunun aynı sesi.Ben ne yaptım dersiniz ses biraz kısık geldi ama gittim telefona baktım annem telefonun sesini kısmıştır diye.Kardeşim beni gördü koptu tabi.Başladı bunu herkese anlatmam lazım demeye ondan önce ben anlatiyim dedim.Düşünsenize komediyi televizyonda telefon çalıyor ben koşa koşa ona bakmaya gidiyorum.Buda sazanlığımın tescilidir.
Hatta aşşağıda resmi olan ve bloguma da koyduğum eşşek benim evrim geçirmiş halimdir.Bakınız sazanlıktan eşşekliğe geçişim.




İşte böyle yakında diyorum hani mutasyon geçiricekmişiz ya anneme hazır ol diyorum bir gün kapıyı shrek olarak çalcam kapıyı ne dersiniz hoş olmazmı?



Mutasyon ve evrim geçirmeyle ilgili dersimiz sona ermiştir bir dahaki dersimiz sazan balığınız barışarock ta olucaktır.Bir ay sonra verilicek olan bu ders sazanımızın sakarlığı yüzünden mefta olan fotoğraf makinesini annem bana kıyamayıpta yaptırırsa resmili olarak yapılıcaktır.Şimdilik bu kadar hepinize eyi akşamlar türkiye nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan.

4 Temmuz 2008 Cuma

TATİLDE

Değerli ve pek sevgili okur blog sahibesine şu anda ulaşılamıyor.Kendisi ani bir kararla kendini yollara vurmuş yolun sonu Karadeniz Ereğli'ye varmıştır.Sözün kısası kendini kafa dinlemeye vermiştir.Gündüzleri denize bakmakta akşamları ise Ereğli'nin çilek festivalini kapsamındaki konserleri izlemeyi amaçlamaktadır.Şimdi ise teknolojiye küfredip laptopla boğuşmaktadır.Olsun akşam Sezen Aksu dinlerken kendini bulucaktır.Kendisi hep derdi zaten bir gün müziğin verdiği özgürlük tutkusuyla yollara düşücem diye demekki o zaman bu zamandı vel hasıl kelam blog sahibesine ulaşılamıyor ben çok denedim ulaşmayı ama yok .Ulaşsam blgonun başına dönmesini söylüycektim birde tabi blogunun çalındığını.Hepinize iyi günler.

İmZa:Blog sahibesi yazı yazmayı unutunca
iyice deliren Frankeştayn :)

Cvp:Çok beklersin ne yaparsan yap ben denizi seyretmeye gidiyorum belkim dönerim.Ha unutmadan çabuk bana soğuk bi şeyler bul yanıyorum

Frankeştayn:Bide bana kabus derlerdi bu bendende beter ayrıca içicek bişey bulamam yüz metre ileri git bira var orda ben diyorum blogu ele geçirdim bu diyor deniz kenarına iniyorum soğuk bi şeyler getir.