1 Ağustos 2008 Cuma

BİR HASTANIN ÇİLESİ PART 1

Efendim malumunuz yazmıcam dedim ama duramıyorum ki işte.Birde arkadaşlarımızdan gelen tehditler söz konusu olunca(Aramızda kalsın haftaya İst'e gidiyorum zannımca tam iki hafta olmayacağım da çaktırmayın)yazmaya karar verdim.Memleketin gündemini bir kenara bırakıyorum önemli olan benim gündemim deyip anlatmaya başlıyorum.Efendim Pazartesi'den beri hastanelerde koşturuyorum.yok yok merak etmeyin bir hastalık yok çok şükür.Bilenler bilir belki tamamen annemin marifeti olaraktan çocukluğumdan beri olan sağlık sorunlarım ki bunların başlıca sını göz oluşturuyor özürlü raporu alalım dedi annem nedir efendim daha kolay iş bulacakmışım.Eyvallah dedim iş bulacağım ya özürlü olmadığımı raporun işe girmem kolay olsun diye alınacağını biliyorum ya ne diye hayır diyim neyse efenim 3 sene evvel aldık raporumuzu vatana millete hayırlı olsun diyerekten.

Biz rapor aldık ya devletimiz sağolsun yasa değiştirmiş buna göre benim aldığım rapor sadece özel işlerde geçerli olan bir rapormuş.Artık nasıl bir yasaysa çıkan siz düşünün.Neyse biz bunun ayır dına bu sene Kpss'ye başvururken varabildik ve cin annem devreye girdi.Pazartesi günü düştük yollara ilk gün bir şey yapamadık tabi ikinci gün apayrı bir komediydi zaten.Göz muayenesindeyiz doktor muayene etti çıktı bize dışarı da bekleyin dedi biz bekliyoruz saf saf doktor bir geldi peşinde üç doktor haydin yine içeri.Sonunda durumu canım annişkom izah etti de doktorlar bir şey anladı kurtulduk.Eh amaç perşembeye raporu yetiştirmek tabi ama nerde biz koşturduk doktorlar bir şeyler çıkardı.Sonuç itibariyle rapor kaldı haftaya perşembe gününe .Neden doktorlar sağolsun kapıyı evde yalnızken ve son ses müzik dinlerken dahası kapıdan yüz metre uzaktayken duyan bir insana işitme testi yapacaklar.Dahası bide başımıza büyük ihtimal enfeksiyon çıkardılar artık sadece gülüyorum bakalım daha neler görüceğiz diye.Tüm bu koşuşturmacalar pazartesiye sarkınca annemle aynı şeyi söyledik Allahtan özrüm hayatımı ve koşturmamı etkileyen bir özür değil düşünüyorum da ya Allah korusun tekerlekli sandalyede falan yaşıyor olsaydım.

Velhasıl kelam rapor maceramızı bir haftadır koşturmamıza rağmen bitiremedik çünkü bu rapor denen olay Perşembe'den Perşembe'ye çıkıyor.Şimdi düşünüyorum bu ülkede özürlü bir vatandaş olmak gerçektende çok zor devletimiz sağolsun.

Ps:Şimdi düşünüyorum da iyi ki yazmaya döndüm eh sevgi durumları çok etkiliyor ah bizimki bir gelsin dünyanın en tatlı çifti olu caz.Birde sanırım iki hafta yazamaya cam malum Barışarock ve İstanbul günlerim.Ya ben bunu niye düşünemedim ki.Efekt:Bir zamanlar zevkle izlediğim çizgi film karakteri olan değerli gülmesi kih kih kih.Hatırlamayanlar için kendisi aşağı dadır


3 yorum:

sensizken dedi ki...

İstanbul'a gelirseeen ayakbastı parası isteriiim:)

Hastanelerimiz sağolsunlar öyledir. Oraya bir girdin mi bir daha kolay kolay ilişiğinide kesemezsin.


İstanbul'umuzda mutlu günler geçirmen dileğiyle hoşçakal

........ dedi ki...

Ayak bastı parasımı eee ben bu konuyu bir sponsorumla konuşuyim bu konuyu:)Hastanelerle evet ilişik kesilmiyor hatta arkadaşlarla dalga geçiyoruz artık.Herşeyi halledip gidiyormuşum annem telefon ediyormuş kızım derhal buraya dönüyorsun hayırdır doktorların senle işi bitmedi.Kabus gibi bişey olurdu.

Adsız dedi ki...

bu değerLi karakteri benim için çok değerLi..
başka bir resmi yada uLaşıLası bi domain faLan var ve payLaşırsan çok mutLu oLurum kuLLanıcı..