16 Kasım 2008 Pazar

HAFTANIN BAŞINDAN NOTLAR

*Mustafa filmine gittim hafta sonu insanların her zaman ki gibi ön yargıyla yaklaştıklarına şahit oldum film de.Benim gördüğüm Mustafa hayatını savaşlara ve devrimlerine adamış bildiğini okuyan ne yaptığını bilen bir adamdı.Ha içkisi sigarası yok muydu elbette vardı ama abartmıyorum koskoca filmin tek sahnesinde gördüm içkiyi elinde.Hatta filmin ikinci yarısına girerken arkamda oturanlara deli cesaretimi toplayıp sordum film sansürlenmiş olabilir mi diye?İlk yarısında karşımda gördüğüm Mustafa hayatını savaşlara adamış bir adamdı çünkü.Diyorlar ki kadınlara çok düşkündü özellikle bir bayanla mektuplaşmalarına çok yer verilmiş.Tamam bunu kabul ederim çok yer verilmiş ama kesinlikle değildi çünkü mektuplarında savaşını ve bulunduğu durumu anlatıyordu Atatürk.Gelelim diktatörlük konusuna arkadaşları Atatürk'e neden düşman oldu ve muhalefet yaptı devrimlerini uygularken kendi başına hareket edip kendi kararlarını uyguladığı için.Peki sorarım size o zaman ne anlamı kalırdı onca devrimin Atatürk'ün her attığı adımı arkadaşlarına danışması mı gerekiyordu bu mu bekleniyordu acaba ondan unuttuğumuz bir şey yoktu o bir insandı ve kurtuluş savaşını kendi aldığı kararlar sayesinde kazandı.Hadi Atatürk kimsenin fikrini almıyordu diyelim bunun sonucu onun ölümü mü olması gerekiyordu ki arkadaşları suikast düzenleyenlerle iş birliği yapıp onu öldürmek istedi.Peki Atatürk ne yaptı sonra zamanla onları affetti hiç birinin idam edilmesine gönlü razı olmadı dava arkadaşlarıydı çünkü hepside.Tüm bunların ışığında bakarsak evet kabul ediyorum Atatürk bazılarının dediği gibi diktatördü hatta kimilerinin dediği gibi dinsizdi ne büyük bir tezattır ki meclis açılışını perşembeden cuma ya aldıran açılışı Cuma namazından sonra kurbanlar kestirerek yaptıran bir adamdan söz ediyoruz dinsiz diye.Benim film de gördüğüm perdeye yansıyan Mustafa böyle bir Mustafa’ydı işte ha ama bu filmi gidin o Ampül kafalardan birine izlettirin aynen a Atatürk dinsizmiş sarhoşmuş diktatörmüş der çıkar bundan emin olabilirsiniz.Can Dündar'ı bu konuda tebrik etmek lazım her iki tarafında istediği tarafa çekebileceği bir filme imza atmış hem de bu devirde.

*Güne dair ikinci not biraz fazla geç keşfedilmiş bir not.Bülent Ortaçgil ve Teoman 'ın birlikte verdiği konser kayıtlarından bahsediyorum.Dün tesadüfen Bülent Ortaçgil'den İstasyon insanlarını dinlerken keşfettim albümü.Öyle bir hale getirmiş ki şarkıyı usta artık ne Teoman’dan nede Söz Müzik Teoman albümünde Harun Tekin yorumuyla dinleyebiliyorum o parçayı.Bülent Ortaçgil bambaşka bir yorum katmış şarkıya.Konser kayıtlarına ulaşınca keşfettim ki Teoman içinde aynı şey söz konusu.Benimle oynar mısın Olmalı mı olmamalı mı şarkılarını ek çok yorumcudan daha iyi yorumlamış.Konser kayıtlarını albüm olarak dinliyorum da içim gidiyor keşke birde o konserin dvd sini çıkarmayı akıl etselermiş.Sadece dinlerken bile o konserin ne kadar zevkli geçtiği ortada.


Hafta başı notları bu kadar ben bu konular ışığında başlıyorum haftaya.En sevdiğim ve yapmaktan zevk aldığım iki şey film ve müzik ikisi olmadan benim hayatımın bir parçası eksik demektir.Hepinize sevdiğiniz şeylere dair notlar tutabileceğiniz bir hafta diliyorum iyi haftalar.

3 yorum:

sensizken dedi ki...

Ben izlemedim. Fakat izleyenle izlemeyenlerin arasında geçen bir konuşmaya şahit oldum bugün...

Tartışma açık oturuma döndüğünde ben müdahale edip bir dakika, bir dakika reklam arası vermek zorundayız deyip :) Sohpeti yemeklerle böldüm de konu değişti.

Ön yargı konusuna tamamen katılıyorum. İnsanların kafalarında zaten Atatürk potresi mevcut. Bir film ile Atatürk'ün hakkındaki düşünceler öyle kolay değişmez diye düşünüyorum. Biz onu herhaliyle seviyoruz.

Hııı bir saniyeee sen nerelerdesin? Bakıyıııım... Sinemalarda mı geziyon:)

........ dedi ki...

Tartışma konusunda haklısın canım konuya bir girdik mi bir daha zor çıkılıyor benim ve kızının tüm ısrarlarına rağmen kızını filme götürmeyen annemim bir arkadaşıyla bir başlıyoruz saatlerce tartışıyoruz.Ben diyorum tamam filmin olumsuz yönleri yok değil ama izleyenin kafasında önceden oturttuğu Atatürk'e göre değişir yok daha ilkokul ikideymiş kızın kafası niye karışsın mış sonunda pes ediyorum tabi hatta üçümden iyiki beni dinlemiyor diyorum beni dinlese kızına zaten yaydığım fikirlerle bu devirde komünist yapar çıkarırım anneside hiç bir şey yapamaz:)Bu aralar sinema sinema gezdiğim tamamen iftira genelde evde izliyorum filmlerimiMustafa için düştüm yollara sen hem beni bırakta söyle bakalım yeni yazıların nerde:)Gördüğün gibi zeytin yağ gibi üste çıkma konusunda geliştiriyorum kendimi şimdilerde.

mr.paradise dedi ki...

bu film hakkında çok laf duyuyorum gidecemde bir türlü kısmet olmadı..bakalım ne ayak :)