"Kaç hayat yaşarız
Kaç kez ölürüz
Ölüm anında hepimizin...
21 gram kaybettiğimizi söylerler.
21 grama kaç yaşam sığar?
Ne kadarı kaybolur?
21 gram ne zaman kaybolur?
Ne kadarı onunla gider?"
Bu yukarda ki diyaloglar bir filmden alıntı izleyenler bilir belki 21 gram filmini.Bir kaza sonucu maffolan üç hayatı anlatır filmde ve yukarda ki diyaloglarla sona ere film.Sizlereyse koltuğunuza çakılıp düşünmek kalır.En son bu duyguyu Jim Carrey'nin Sil baştan filmine gittiğimde hissetmiştim.Film çıkışı arkadaşla sevdiğimiz insanı hafızamızdan sildirmek ister miydik sorusunun yanıtını tartışmaktan eve dönmek için gerekli olan araca nerden bineceğimizi şaşırmıştık bugünse filmin başına yetişememiş olmama rağmen film bitti bana elime kahvemi alıp düşünmesi kaldı.
Boşuna düşünüp de kafanızı yormayın en başta yazdığım alıntıdaki soruların hiç birinin cevabı yok.Bu filmi izlemeden önce hepimizin yaşamımıza tek bir hayat sığdırdığını ve bir kez öldüğümüzü düşünürdüm ama değilmiş işte.Her ameliyat tan yada operasyondan çıkışı bir hayat demekmiş anlayana tabi.Filmdeki diyaloglardan biri daha var ki aslında istersek hayatı istediğimiz gibi yaşayabileceğimizi gösteriyor.Filmin esas kahramanlarından olan adam evlidir.Aşağı da ki diyalog karısıyla konuşmasından alınma
"Kadın:Saat sabahın ikisi.
Kiminle konuşuyordun?
Adam: Fazla uzun sürmez
Kadın: Tam olarak kiminle ve nereye gidiyorsun?
Ameliyat tan sonra değişirsin sanmıştım
Adam:Ben de, değişseydim senin değişeceğini
sanmıştım. İkimiz de değişmedik"
Daha fazla söze gerek var mı bilmiyorum.Bazen bazı şeyleri istesek de olduramıyoruz
her gün değişeceğim desek bile değişemiyoruz ve hayatımız hep aynı monotonlukta gidiyor.Hayatın aynı gitmeme si kararını aldıysanız hala sizden umut var demektir.Karşımdaki insana anlatmak imkansız gibi olsa da ben bu kararı alanlardanım galiba.Bir film ve diyaloglar insanın hayatına yön verir mi demeyin verebiliyor işte.Filmdeki kahramanlardan birinin yerinde kendinizi görmeye başladığınız an bir filmin hayatınıza yön vermesi kadar normal bir şey olamaz.
Saçmalıyorum yine dimi yarına bir şeyim kalmaz.Peki ya yaşayacak yarınımız bile yoksa.Bazen hayatı değiştirmeyi ertelememek gerekir değil mi sonuçta yarına çıkacağımız garantisini kim verdi bize.Ya yarına çıkabilecek kadar şanslı değilsek ve kinci bir şansımız yoksa...
Dipnot:Sonunda filozof olacağım galiba biri beni durdursun
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder